Posts

Showing posts from December 3, 2017
Ukdeler olmamalı insanın hayatında. Ahh yapsaydım dememeli. Aklına eseni, canının istediğini yapmalı, bir başkasının canını yakmadan. Deli gibi dansermeli sokakta.Gülmeli kahkahalarla, kim ne diyecek diye düşünmeden. Martılarla konuşmalı, Günaydın demeli kedilere. Göz kırpmalı köpeklere taa gözünün içine bakarak. Günün doğuşunu izlemeli bazen.bir bankın üstünde. Gece denize girmeli, balıklarla yüzmeli. Ağaçlara sarılmalı, nasılsın bakayım bugün diyerek.  Bazen saatlerce denizi izlemeli, çıt çıkarmadan. Yürümeli hiç durmadan, uzun uzun. Aklına geleni yapmalı, onlar ne derler diye düşünmeden. Kendi için. Keşkeleri olmamalı. Keşke yapmasaydım dememeli hiçbir olay ve durum karşısında. Ben yaptım,benim hayatım diyebilmeli.  Gözünü kapadığında, boğazında düğümlerle değil, yüzünde mutlulukla gitmeli, her nereye gidiliyorsa.  Hayaller aksar bazen. Hayat başka sürprizler yapar. Olsun pes etmeyin.  Çocukken, 5 yaşında falanım. Aileme sizi bir karavana koyacağım, dünyayı dolaşacağız
Image
Niye hasta oluruz bilir misiniz? 😊  Hastalık vücudun savunma mekanizmasıdır. Yoruduğunu, sıkıldığını, kırıldığını, bıktığını anlatmanın yoludur hastalık.Üşütme hariç,tüm hastalıkları zihin dış faktörlerin etkisiyle yaratır.  Hasta olduğunuz dönemlerde, beden zihni ve ruhu  korumak için haraket geçmiş kontrolü ele almıştır. O dönemlerde beden ben oynamıyorum, ne halin varsa gör demektedir. Anlayacağınız siz bastırdıkça, yoruldukça, kaçtıkça beden kaçmaya ortak olmaz.  Sıkılmışsınızdır. Tükenmişlik sendromu yada depresyon yaşamakdasınızdır. Hop..Grip..Hoşgeldin.  Durum kansere kadar gider. Yapılması gereken bas bas bağıran içeriye göz atmaktır.  Cevaplar içinizde. Ne istediğiniz  Ne istemediğiniz  Deneyin Bulamazsanız bir koçtan yardım alın;) Enerjiniz bol olsunolsun
73 yaşındaki annem gençlere yol verirse...Bir video izledim. Japonya'da metro sırasına girmişler. Bekliyorlar inenleri. Sonra sırayla biniyorlar. 1 ay kadar önce,şehir dışından geliyoruz. Elimde devasal bir valiz ,üstünde sırt çantası,omuzumda küçük çanta ..Annemde çantalar, vs...Metroya ulaştık. .Bindim kazasız. Taksime geldik. İnemiyoruz. Annem önümde, gençler biniyor, annemin üstüne. Annem Bir hamle yapıyor inmek için. Ama ne mümkün. Yok ki müsade. Baktım bu gidişle biz gider son durağa, Yenikapıya döneriz yine, arkadan bir hamle yaptım. Binenleri tuttum. .Binmelerine engel oldum.Annem söylenerek inince, teyze sinirlendi diye dalga geçtiler. Geçen sene kolunu kırdı ve ameliyat olamadı annem.Elimizde valizler. .. Tuhaf değil mi?Bu yüzyılda insan olun biraz uyarısı yapmak benim için utanç verici.  İyi insan olun.. Dünyayı iyilik kurtarır ancak.  Bİraz daha dikkatli bakın etrafınıza  . Mutlaka vardır ihtiyacı olan yardımınıza.  Sevgim üstünüze olsun 
Çocuklar çığlık atıyor.Çok uzaklarda. Duyuyor musun?  İsrail Gazze ye hava saldırısı düzenlemiş 10 dakika önce.Bana ne deme.Eğer hiç tanımadığın birinin acısını içinde hissedebiliyorsan, sen o zaman insansın işte.  Evlerinde, sokakta,işlerinde belki de... Bir an da bir ses.Çığlık çığlığa herkes.Korkuyor o küçük çocuk.Başlıyor ağlamaya. Görüyor musun? Bir kadın,sıkı sıkı sarılmış iki yavrusuna. Sor gözlerle bakıyor sana, neden diye? Kaçanlar, korkanlar, canı yananlar.  Sadece birileri para kazansın diye. 3.Dünya Savaşını çıkarmaya çalışıyorlar.  Hazır olun... Sadece sevgi ve bir olmak silahlı gücü yenebilir. Evrenin enerjisiyle beraber Görün lütfen. Görün artık.
Image
Tiyatro nedir?Sanatçı kime denir? Çoğunuz tiyatroya gitmişsinizdir. Bazılarınız operaya,baleye, senfoniye, resim sergisine gitmiştir. Heykel görenleriniz de vardır,türkü dinleyenlerinizde.  Sanat iyileştirir. Yorgunluğu alır.Farkındalık yaratır. Sizi düşünmeye zorlar. Algılarınızı açar,kapanmamak üzere.  Keyiflidir müzik,resim,heykel, fotoğraf, bale, dans, opera.Büyülü dünyalar sunarlar size,içlerinde kaybolacağınız.  Bu dalların arasında en etkili olanı kuşkusuz ki tiyatrodur. Tiyatro,insanı insana insanla anlatır. Algılar açılır,sorgula.ma artar, farkındalık yerleşir.Güldürürken düşündürür. Ağlatırken anlatır.  Önemlidir. Bir görevi yani misyonu vardır. Farkındalık yaratmak. Oyuna girdiğiniz ve çıktığınızdaki siz arasında bir fark olmak durumundadır. Yoksa tiyatro görevini yapmamış, yada eksik yapmış demektir.  Bazı tiyatro oyunlarını Müsamere diye tanımlama nedenimiz budur.Bazı oyunlarsa çok iyidir.  Bu açıklamalar doğrultusunda, merak ettiğim şudur: Büyük yönetmen ve t
Olmadım.Ben bir başkasının olmadım. Hani 1 ay kadar önce akıl hocam olan adamın olacağımı söylemiştim ya..Olmadı.Adam bir anda ortadan yok oldu.Nedeni konusunda bir fikrim yok ve önemli de değil.Netice itibariyle, sevişemediğim 11.yılı bitirmek üzereyim. Geçen sene ,yazın bir erkek arkadaş edinmiş, kendisini beğenmiş; ancak yatak, yastık,pike ve bilimum ihtiyacı ve en önemlisi baş başa kalacağımız bir dört duvarı tedarik edemediğimiz için bu eylemi gerçekleştirememiştik.  11 yıl. Dile kolay.Nasıl iğrendiysem,ki 3 sene önce yaşadığım tecavüz vakası da yardımcı olmadı değil..Onda da ucuz kurtulmuştum.O..Neyse.Anlayın işte.Öyle kapatmışım kapıları.  Seks zaten hiç bilmediğim bir gerçeklik .Saldırılar arttıkça kapılardaki kilitler artar.  Cinsellik bir tören ve şölen gibi yaşamalı. Her tür oyun ve fantaziye açık olmalı partnerler. Erkekler sabırlı ve güçlü görünmeli. Teslim almayı bilmeliler. Kadın sever teslim olmayı. Sevgi ve romantizm aralara serpiştirilmeli. Şevk ve tutkunun
Blokajın nerede olduğu bilinmez ki bazen. Ben İstanbulda uzun süre aynı evde oturdum. 19 sene.Eski bir evde. Açlık yaşadım.Soğuk. Tacizler, saldırı, tecavüz girişimi. Her zaman evin yarattığı enerji yüzünden zannettim. BlokajI eve bağladım.  1 sene oldu evden ayrılalı. Tüm çabam iş bulma, üretme ve oluşumun içinde olmak yönünde. Nafile. Az önce bir farkındalık yaşadım.Blokaj şehirde. Bazen bazı şehirler içine almaz ya sizi. Çabalarsınız da olmaz ya.Çok da ısrar etmemek gerek belki de.Belki şehir yada ülke değiştirmek gerekir kim bilir?  Dünya çok büyük ve çok seçeneğimiz var. Keşfetmek iyidir. İnsanı  yaşama bağlar.  Keşfetmekten kaçmayın  Sevgim üstünüze olsun 
Merhaba 11 yaşımda çıktım sahneye.Bir okul piyesinde pekçok insan gibi.Tek fark bizi dünyanın en iyi sanatçılarından Pınar Çelebi Saner in çalıştırması idi.18 yaşında Bandırma Belediye Tiyatrosunda çalışmaya başladım. Daha önce tiyatro yapan kocaman kalpli adamlarla .Çehov da yaptık, Oyunlarla Yaşayanlar da.İki oyunda da tıpkı ilk okulda olduğu gibi yaşça benden büyük, sağlam karakterli kadınları ete kemiğe büründürdüm.Çok keyifli idi Ama kolay değildi. Oyunculuk,oynadıkları, yaşadıkça, deneyimledikçe gelişen bir meslek çünkü. Üniversiteyi kazandım. Ve istemediğim bir bölümü okumak üzere Ankara yollarına koyuldum. 1.sınıfta ayrılmaya kalktığım bölümü keyifle olmasa da ,ite kaka 80 ile bitirdim. Aklım ,fikrim tiyatrodaydı.Piyano ve şan eğitimi almaya başladım. Üniversite bitince konservatuar sınavlarına girdim. 1.sınavları kazandım. 2.ler olmadı..Liseden sonrada denemiştim. Çok heyecanlanıyor ,elim ayağına dolaşıyor, kırık dökük çıkıyor, çok üzülüyordum. Vazgeçmiyordum ama.Aşktı tiya