Posts

Showing posts from 2022

MEKTUP2

Arkadaş. ..... Yok. Aslında arkadaş değiliz tabii ki. Benim için arkadaşlık özel Neyse  Başlayayım mektubuma. Geçen hafta pazar günü, 2 eylülde bir mesaj geldi senden. Bu gece geliyorum,arabayı alacağım,  yarın sabah döneceğim. Mesaj geldiğinde 16 idi saat. Şaşırmadım. Yüzümde biraz üzüntü birazda donukluk vardı. 45 günde senden bir tek mesaj ve arama gelmemişti zaten. Bu haraketinle beni hiç önemsemediğini ve aramızdaki bağı tamamen koparacağını anlamıştım.Habersiz gelip dönmek istemedim yazıyordu mesajda.Cevap yazdım. Alabilirsin tabii araba benim değil ki. ..Sonra da görüşmek isteyip istemediğime dair bir soru sordun. Cevap vermedim.  Tesadüf karşılaştık. Özlemiştim. Sen benim uzun yıllar sonra ilk kez bu kadar beğendiğim, arzuladığım o adamdın.En önemlisi konuşabildiğim. Saatlerce konuşurduk hatırlıyor musun? Ya o aramızda kurduğumuz bağ. Tanıdık gelme hissi, güvende hissetmek ve .... Yürüyüşe eşlik etme teklifine evet dedim. Konuştuk. Ben sustum. Sen neler yaptığını, anne ve baban

yarın Ölecekmiş Gibi Çık Bu Gece Dışarı

Yarın ölecekmiş gibi çık bu gece  En güzel giysilerini giy  Hiç sürmediğin o parfüm var ya  İşte onu sür bu gece  En iyi gömleğini giy  Güzel bir makyaj yap Traş ol, traş losyonun dolabın köşesinde sakladığın olsun  Saçlarını her zamankinden farklı yap  O pahalı çantanı al Kendine en sevdiğin rakıyı ısmarla  Bira da olur soda da Nereye gittiysen orasının hakkını ver Gül, güldür  İlk parçadan başla dans etmeye eğer bardaysan  Çay bahçesi ise tercihin garsona bahşiş bırak  Ye sevdiğin çekirdeği, atmadan kabuklarını yere  Oldu da sevişiyorsan  Sevişmeyen herkes için daha bir şevkle seviş  Hiç yapmadıklarını yap yatakta  Tüm fantazilerini yaşa bu gece  Kimseye zarar vermeden tabii  Tutkuyla öpüş, bolca pozisyon değiştir.  Uyurken sarıl ona, kalmasın kenarda  Al onu içine yada tüm ruhunla gir mahremine  Sporsa tercihin en iyi bu gece yap sporunu  Herkese merhaba de bu gece Kime ne zaten öleceksin yarın  Gördüğün en güzel kadın yada adama çok güzelsin de ne olacak   Sarıl bu gece sarılabildi

YARANAMIYORUZ

Düz yürürsün, çok sıradan derler  Biraz kırıtırsın yollu derler  Vazgeçersin, mücadele etmedi olur  Israr edersin,boğdun denir  Seversin, bağlandın derler  Sevmezsin,çok katı olursun  Samimi olursun saf derler  İyi niyetli olan aptaldır Mini giyersin anası babası yok mu olur  Göğüs dekolten varsa kesin tospusundur. Sevişirsin horny derler  Sevişmezsen frijitsindir  Gülümsersin iş atıyor olur Yüzün asıktır ne sevimsiz derler  Konuşursun çene düşük olur Susarsın ay bu da çok sıkıcı derler  Yürürsün hep geziyor olursun  Evden çıkmazsın kafayı yemiş derler  Boşanırsın dul olursun  Ayrılmazsın gurursuz derler  Çocuğun olmaz, annelik duygun yok sayılır  Çocuğun olur mükemmel annesindir sözde  İlgi gösterirsin yapıştı olur  Soğuk durursun sen kadın mısın derler  Aşık olursun kaçılır  Yüz üstü kalırsın terk edildi olur Çok ilgin varsa  Kapılar kapanır  Ağzım burnun kan içinde kalır Paranın hesabı sorulur  Açsındır gözler lal olur Sesini çıkarsan aykırı olursun  Susarsan yanlısındır  Hep bir ta

BEN NEREDEN BİLEYİM

Yalanı, riyayı ben nereden bileyim,  Hoyratlığı, kötülüğü, despotluğu,  İhaneti, arkadan konuşmayı,  Birinin mahremine girip yarı yolda bırakmayı, çok eşliliği,  Masum görünüp dolandırmayı,  Şark kurnazlığını,  Dostlarımı yarı yolda bırakmayı  Nereden bileyim başkalarını kullanmayı,  Hayır demeyi nereden bileyim  Ya sevgisizliği,  Vicdansızlığı, merhametsizliği  Vefasızlığı,  Değersiz hissettirmeyi , yok saymayı Gider gitmez unutmayı  Kendi zevkim için insanları kullanmayı  Acı çekenï görmemeyi  Yakmayı, yıkmayı,  Bir çocuk ölürken benim çocuğum değilki demeyi nereden bileyim  Nereden bileyim en özelini benimle paylaşanı bir saatte unutmayı  Ben nereden bileyim insan görünümlü yaratık olmayı 

GİDEN ADAMIN MEKTUBUNA CEVAP

Sevgili dostum. Böyle dememi sen istemiştin. Çok saçma aslında.Mektubunu aldım. Heyecanla okudum. Tek cümle yazacağım yazıklar olsun. Ben sadece takılacak biri olmadığımı ilk günden beri söylüyorum sana. Yatıp kalkıp gidilecek biri olmadığımı vurguluyorum. Buna rağmen sanırım sana anlatamadım.  İlk tanıştığımız günü hatırlıyorum. Nasıl da heyecanla konuşmuştuk. Tamam dedim uzun zaman sonra hayatıma alabileceğim biri. Sonra gittin  ve seni unuttum; hiç aramadın çünkü. Geldin ,arkadaş olarak başladık görüşmeye. İlk hafta o bileziği koluma taktığında bir anda öpüştük. İlk görüşte aşk gibiydi. Ruhlar birbirlerini bulmuşlardı ve zihin kendisi gibi birini bulmanın verdiği huzur içerisindeydi. Heyecanlı, mutlu, keyifli. Tiyatrodaki kıza kadar. Onunla sevişmek istemiştin. Seni bırakıp gitmek istedim. Engel oldun. Ben de belki İlşkinin en başı o yüzdendir diye düşündüm. Sonra aynı gece arabada bir oyun oynadım. Biraz erotizm yarattım. Sanki bak ne kaçırdın demek ister gibiydim. Çocukca yada kad

GİDEN ERKEĞİN KADININA MEKTUBU

Biliyorum; giden benim Dinlemek istemediğini de biliyorum  Ama bir şans versen de diyemem çünkü yüzüm yok bu cümleyi sarfetmeye.  Döndüm desem yüzüme bile bakmayacaksın biliyorum.  OlSun ben yine de yazıyorum.  Umarım mektubu bu satırlarda yırtmadan sonuna kadar okursun.  Seni ilk gördüğüm günü hatırlıyorum. İlkbahar mevsimiydi.Nisanın sonu gibi.Ayağında uzun etek ve siyah topuklu botların, üstünde etekle uyumlu bir bluz ve hırkan vardı. Gözümü alamadan uzaktan bakmaya başlamıştım. Sen beni fark etmedin bile. Annelerimizin tanıştığını görünce çok şaşırdım. Sonra bizi tanıştırdılar. İlgilenmedin .Tiyatro sözcüğünü duyana kadar.O gece 5 saat sohbet ettik ve ayrılamadık birbimizden. Herşeyden konuştuk. Sanki iki ruh bulmuşlardı birbirlerini. Gece bitmedi. Kapının önünde bile konuştuk saatlerce. Sonra ben seni davet ettim ilk buluşma için. Kırmadın geldin.Keyifli ve kısa bir buluşma oldu. Ben İstanbul 'a döndüm. Oysa sen Avşaya gitmek istemiştin.  Bir ay sonra döndüm. Yolda karşılaştık

ERKEKLERE

Erkekler. İlkokuldan beri en iyi arkadaşım olan erkekler ve erkek çocukları, bu yazım size özel, sizin için.  Sizler fiziki güç olarak kadınlardan farklısınız. Farkınız sadece bu değil ama.Birlikte bakalım.  Sizler hormonal olarak daha dengeli olmalısınız kadınlardan, oluyor musunuz tartışılır. İş dünyasında daha başarılısınız, duygusal olmadığınız için. Bu arada savaşları başlatan da sizsiniz, bu duygusallıktan yoksun olduğunuz için.  Bir kadın erkeği görür ve seçer. Seçme nedeni bu adamdan baba olur mu, bu adam beni döller mi, ben bu adamın yanında güvende olur muyum?  Yapacaklarınız çok basit demek ki  kadınlarla ilşkide. Güven duygusu verme ve baba olabileceğinizi gösterme.  Siz ne yapıyorsunuz peki? Önünüze gelen her kadını spermlerinizi bırakabileceğiniz küçük idrar tüpleri gibi görüyorsunuz. Bırak geç git.  Beyler kadınlar duyguları olan varlıklar. Size çocukken herşeyi yapabileceğiniz söylendi ya; işte o yalan.  Yatıp kalkıp arkanızı dönüp çekip gidemezsiniz. Bitki değil ardını

KIZLARA

Image
 !Korkma  Bildiklerini söylemekten ve fikrini savunmaktan korkma  Öyle bir dur ki insanların karşısında, Çin Seddi yada Himalaya dağı var zannetsinler, seni ezip geçemesinler.  Onlar kötü diye sende kötü olma. Bırak onlar kendi kötülüklerinin içinde boğulsunlar.Sen sadece izle.  Deneyim edinmek istediğin yada sana öğretecek olaylar gelecek başına. Kurban rolü oynama. Al alacağını, koy çantana, devam et yoluna.  Toplumun dayatmalarına aldırma sen. İstediğin eteği giy, istediğin ruhu sür. Aldırma.Sen aldırmazsan onlar susarlar. Konuşacak konu verme onlara.  Mükemmel değilsin. Hiç kimse ve hiçbirşey değil.Arama.  Hayatın sana ait, sadece sana. Annene, babana, kocana, ağabeyine değil. Unutma.  Hayallerin ve hedeflerin de sana ait. Onlara sahip çık. Olmasını istediklerin, gerçekten istediklerin olacak zaten. Vazgeçme.  Zorlukla karşılaştığında da korkma. Açlık, soğuk ve hastalık senden güçlü değil. Öğren ve geride bırak onları.  Cesaret dünyada var olmak için gerekli. Korku da g

BİR EL İSTEDİM

Bir el istedim,  Dizine koyduğum saçımı okşayan  Bir el istedim,  Saçımı benimle bir olduğunda çeken  Bir el istedim, üşüdüğümde üzerimi örten  Bir el ki kolu boynumda olan Şakadan popoma şaplak atan  Bir el istedim tuttuğu çiçekleri burnuma sokan  Kolumu hafifçe okşayan  El işte el yüzümde gezintiye çıkan  Kendi demlediği çayı bardağıma koyan  Ceketini üstüme saran ,  Üşüdüğümde ısıtan  El, bacağım dizilerindeyken bacağımda keşfe çıkan  Bir el istedim  Elimden elini bırakmayacak  Kenetlediği eli koparmayacak Eli elimde olduğunda dünya duracak  Çok mu istedim? 

"GITTI "

Image
"Bir Kadının Hikayesi " Gitti. Yok artık. Tüm çabalarıma rağmen gitti. Dönüp dönmeyeceği belli değil. Dönüp dönmeyeceği belli olmayan, giderken de bende olmayan, sen gel demeyen birini elbetteki unutacağım. Daha doğrusu karakterlerimden, içimdeki "ben"lerden sadece biri unutacak ya diğerleri. İşte onlar için hayatlarındaki en zor dönemlerden bir tanesi başlıyor. Bu dönem ki ne açlık, ne zorluklar, ne de soğuk yada hastalıklar bu dönem gibi değildi onlar için.Akla gelebilecek her tür zorluğun üstesinden kalkan bu karakterler yada başka deyişle benler bu olayla dağılmaya hazır kum tepeleri gibiler.  Bir tanesi kendini yerden yere atarak ağlamak istiyor. Bağırarak, haykırarak, yerlerde sürünerek yaşamak istiyor duygusunu. Kimseyi umursamadan.  Bir diğeri onunla gittiği heryer hergün karşısına çıkacağı için. Gitmek istiyor. Onunla gittiği mekanlara gidip sızana kadar içmek isteği de yok değil. Alkol seviyor olsa.  Bir diğeri anılara tutunma peşinde. Duygusunu bu anılarl

DEDİK YA GİTMEYE ÇALIŞANI TUTAMAZ HİÇBİR KUVVET

Dedik ya ilk yazıda gitmeye çalışan hiç kimseyi tutamayız hayatımızda diye. Kendince milyon tane sebebi olabilir. Bize sadece anılarımız kalır. Onunla yürüdüğümüz yerler, kahkahalar, kavgalar, sevişmeler, göz göze bakışmalar, konuşmalar herşey boğar bizi.Hıçkırıklar eşlik eder anılara. Geceleri uykusuzluğa, ateş basmaları ve aşk şarkıları arkadaştır.  İsteriz kalsın bizimle .Kalmaz. Gidecektir. Baştan beri biliyoruzdur gideceğini. Döneceği meçhul olan gideni beklemez insan. Hayatta kalmak için ,özellikle de tecrübeli ise,unutur onu. Başka kollara koşanlar da vardır, tek başına yola devam eden de. Giden neden gelmez bilinmez, konu zaten bu değildir ki .Konu bekleyerek, özleyerek yaşanmayacağı gerçeğidir.  Dolu dolu yaşamak isterken, henüz bir filmi beraber izlenilmemişken ,dans edilmemişken , uyumamışken hatta doğru dürüst sevilmemişken, konuşmalar yarım kalmışken, gün doğumu izlenmemişken , gülüşler dudakta yarım kalmışken, arada kurulan bağa ihanet değil midir gidişler. ? Kalana sorul

AKLI GİTMEKTE OLANA KAL DENİR Mİ?

Aklı fikri gitmekte olan bir insanı nasıl tutarsınız. Cevabı olan var mı? Gidenlerden yorulanlara gelsin bu yazı. .. Her gelen gittiyse hayatınızdan bu durum artık canınızı sıkıyor olabilir. Dünyanın en güzel aşkı da olabilir giden, hayat arkadaşı adayı da, eşinizde. Sizin yanınızda ama yok. O kadar yorucu ki. Haykırmak istiyorsunuz gitme kal  diye. Hoş tüm hedefi gitmek olan bir insana haykırsanız ne olur.  Fiziken gitmek kolay. Aradaki mesafe aşılır. Ya ruhen gitmek işte o kolay aşılamayabilir.  Sizinle ama sizde değil .Yanınızda ama çok uzakta.  Bazen bu durum yıllarca sürer. Bazen bir ay. Beden yanınızda ruhu ise kimbilir Nerede ? Bazen de bedeni de uzakta ruhu da. Kolay mı?Değil. İstiyorsunuz gitmesin kalsın. Dolu dizgin yaşansın. Ama nerede!? Gitmek var ya ,onun için bir dolu sebep var gitmek isteyene Gitmek için sebepler üreten insanlara gelsin bu yazı  Gidince gidilmiş olmuyor .Akıl kalanda oluyor. Yada gidilende.  Tam tersi kalan da her zaman kalmıyor. Aklı ve ruhu kaldığı yer

BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM 2

Bugün benim doğum günüm. Unuturum annemin gününü bile. Beni unuturlarsa küserim.  Çok yol yürüdüm.  Yol arkadaşlarım oldu.  Hâlâ var kuymetlilerim.  Ne çok öğrendim. Sürüyor eğitimim  Sevdalarım oldu yaralı kahkahalı hatıralı  Aşklarım oldu; Bazıları kalp yarası.  Flörtü çok sevdim,  Eğlenmek ve andan keyif almak hedefim  Farkındalık yaratmak asıl hedefim Sevmek en büyük meziyetim  Elimde oyuncaklarım ararım oyun arkadaşları  Bulduğuma sarılırım  Paylaşırım oyuncaklarımı  Birazda katılaştım.  Özüm masum çocuk Yaşım beş yaşım onbeş  Kuşlar arkadaşım, deniz yıldızları kardeşim  Bir ağacın bir dalına ömrümü veririm  İyi ol iyi kal Bırak evren dost olsun seninle  Herkes kötüyse sana ne Benim doğum günüm  Bugün ilk hayat günüm 

BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM

Bugünün akşamında doğmuşum. Dünya için büyük değil belki ailem için bir an büyüktü. Tek çocuk olmama rağmen hiç de öyle varlığa boğulmadım .Tam tersi pek çok baskı, zulüm, hastalık, yalnızlıkla geçti çocukluğum. Sevgi ne demek anneannem olmasaydı belki hiç bilmeyecektim. O da bildiği kadarını verdi. İşte o yalnızlık, tek başınalık, istediğim hiçbirşeyin olmaması, sürekli engellenmesi, kazandığım okullara gönderilmeyişim benim hayatım boyunca sürekli engelleri kendime çekmeme, tam olacak olanların olmamasına, zoru sevmeme neden oldu.  Ve tabii her durumda kendi çabalarımla hayatta kalmama da .Ki en önemlisi de buydu.  Deneyimler çoğaldı. Yolun her anı hatıra ile doldu. Karşılaştığım her durumdan nasıl çıkacağımı biliyordum artık. Her gelen olay, konu, insan bana yeni geleceklere bulunacak çözüm yollarını öğretmiş oldu. Tek başıma her anım mücadele ile geçti. İlkelerimden, prensiplerimden taviz vermeden direndim. Her konunun ve insanın ötesinde idi değerlerim.  Bu direnişin bedelleri açl

İSTANBUL

İstanbul. .Yok şu andaki İstanbul değil. Zaten bu İstanbul değil.  Gelin gidelim.. Çocukken İstanbul 'a aşıktım tıpkı tiyatroya, aşka, erkeklere,kedilere, köpeklere  ve diğer tüm sanat dallarına aşık olduğum gibi. Karaköy, Eminönü, Sirkeci, vapurlar. İstanbul matruşka gibiydi. İçinden sürekli büyüleyici bir diğeri çıkardı.  Tepebaşı Palas diye görkemli bir otel vardı. Biz orada kalırdık her onbeş tatilde, sömestride. Vapur Sirkeciye yaklaştığında çok heyecanlanırdım.İstanbul camileri, topkapı Sarayı, ileride görülen Galata Kulesi ile karşılardı bizleri. Hemen otele giderdik annem ve babamla. Babam Vodina 'da bir derebeyinin oğlu,mübadele ile geliyorlar. Topraklarına karşılık  (tam karşılık mı bilinmez )toprak veriliyor. Bazıları İstanbul'da, bazıları ise Erdek'te .Annem Çanakkale 'li ama Erdek'te büyümüş bir boya ustasının kızı. Çocukken Erdek 'e gelmişler. Sonra bu başka bir hikaye.  Ne diyordum doğru otele. Hemen giyinip ve elini Beyoğlu ve tiyatrolar. Ne

ilk Aşkım Tiyatro

İlk aşkım tiyatro diye hatırlıyorum  Belki de değildi. Bale idi. Hiç yapmadım. Çok istedim balerin olmayı, trt de Fındıkkıran Balesini izleyince, yada daha önce. Opera mıydı yoksa ilk aşkım. Bilmiyorum. Yoksa Ocaklar köyünde yazları tatile gelen yakışıklı şu adam mıydı, uzun adını verdiğim. Ne yakışıklıydı bilseniz. Bir gece gideceklerini öğrenip karşısına geçtiğim Uzun. . Cesaretimi topladım, suç ortağım teyzem ve kahyamızın kızı ile paylaştım, geçtim karşısına .Merhaba, sizi ben çok beğeniyorum dedim. Gözlerimin içine baktı, yüzünde bir gülümseme ile teşekkür ederim, çok güzel bir genç kız olacaksın dedi. Aşkımı ve beni hiç küçültmeden.  İlk aşkım tiyatro acaba Columbodan sonra mıydı? Hani meşhur dedektif Columbo, kapımın arkasında kocaman posteri olan Columbo. Acaba ilk aşkım o muydu? Ne çirkin adamdı. Uzun bir pardesüsü; tatlı bir yardımcısı bir de papağanı vardı. Aşk işte unutmamışım; ))O günden sonra anladım ki ben çirkin adam seviyorum. Çünkü hiç yakışıklı adam olmadı hayatımda.

İYİ VE KÖTÜ

İyi misin yoksa kötü mü? Bu soruyla karşılaştınız mı hiç? En az bir kez değil mi? Dünyanın en kolay sorusu, soran için.;))Ve iki amaca hizmet ediyor. İlki hatır sormak. Nasılsın bugün iyi misin yoksa kötü müsün? 😊 İkincisi ise karakter analizi için sorulanı. Biz şimdi sizinle buna bir bakacağız.  İui ve kötü insanın içinde var aslında. Her iki duygu mevcut insanda, sayısız diğer duygular gibi yada karakter özellikleri gibi. İnsan aynı anda hem iyi hem kötü bile olabilir şüphesiz. Hem hoyrat hem de sevgi dolu da olabilir. Gülerken ağlamak gibi, naif aynı zamanda sert de olabilir. Önce kırıp döküp sonra pişmanlık için de yumuşacık da olabilir. Ve bunlarla karşılaştığınızda söylediğiniz "dengesiz "tanımlaması olur, geçer gidersiniz. İyi ve kötü ise o biraz daha farklı bunlardan. Neden peki?  Evet neden. Çünkü etki alanı geniş.İyi bir insan geçtiği her noktada fayda sağlar çevresindekilere; yüzlerini gülümsetir. Hayata umutla tutunmalarına vesile olur. Bulaşır iyilik insandan in