GİDEN ADAMIN MEKTUBUNA CEVAP

Sevgili dostum. Böyle dememi sen istemiştin. Çok saçma aslında.Mektubunu aldım. Heyecanla okudum. Tek cümle yazacağım yazıklar olsun. Ben sadece takılacak biri olmadığımı ilk günden beri söylüyorum sana. Yatıp kalkıp gidilecek biri olmadığımı vurguluyorum. Buna rağmen sanırım sana anlatamadım. 
İlk tanıştığımız günü hatırlıyorum. Nasıl da heyecanla konuşmuştuk. Tamam dedim uzun zaman sonra hayatıma alabileceğim biri. Sonra gittin  ve seni unuttum; hiç aramadın çünkü. Geldin ,arkadaş olarak başladık görüşmeye. İlk hafta o bileziği koluma taktığında bir anda öpüştük. İlk görüşte aşk gibiydi. Ruhlar birbirlerini bulmuşlardı ve zihin kendisi gibi birini bulmanın verdiği huzur içerisindeydi. Heyecanlı, mutlu, keyifli. Tiyatrodaki kıza kadar. Onunla sevişmek istemiştin. Seni bırakıp gitmek istedim. Engel oldun. Ben de belki İlşkinin en başı o yüzdendir diye düşündüm. Sonra aynı gece arabada bir oyun oynadım. Biraz erotizm yarattım. Sanki bak ne kaçırdın demek ister gibiydim. Çocukca yada kadınca bir girişimdi bu. Karşılığı senin benim mahremime girmek isteyip seni almamamla devam etti. Neden almıyorsun beni soruna cevabım seni çok şaşırtmiştı. Çünkü bunu daha önce yapmadım. Evet saklamıştım. Hiç kimseyi bu özeli yaşamak için uygun görmemiştim. İlginç biliyorum. Masumiyetimi saklamak gibi düşün yada birçok farklı dinamiği bir arada hayal et. 
Birkaç gün sonra sen ;ben ve ruhlarımız bir araya geldik; o muazzam yemekten sonra,bir otel odasında. Hiç canım yanmadan oldu birşeyler, orgazm olmadı ama eylem gerçekleşti.Heyecanlıydım. Her zaman merak ettiğim o değişik deneyimin bir parçasıydım. Gözlerin gözlerimde. Her pozisyon bir diğerinden keyif vericiydi. Hayatıma hoşgeldini üstündeyken söylemiştin. Ellerin ellerimde. Gecenin devamında bana sarılmadan uyuman ise anlaşılabilir değildi. Kahvaltıdan sonra ki kahvaltıda da en ufak sevgi ve ilgi kırıntısı yoktu, ne yapmak istersin bu güne cevabım seninle şehir dışında olmak istiyorum oldu; olmaz olsaydı.Çünkü gittiğimiz şehir burnumdan geldi. Yüzün bir karış, beni yok sayarak geçen birgün. Elimi tutmadığın, bana sarılmadığın, birlikte fotoğraf çektirmediğin, beni fotoğrafçı olarak kullandığın o gün. Benim gibi kocaman kalpler az bu dünyada. Onlardan birini bu derece yaralamak büyük başarı. Dönüşte patlayıp ağlamam da sadece haksızlık karşısında olur. Üstüne bir de beni  sana yardımcı olmamakla itham ettiğinde sabrım taştı. Öyle bir geceden sonra iki sevgili birbirine sarılıp romantizm yaşarlar. Kimse sana bunu anlatmadı mı? Anlatmamış .Son anda telefonunun bir kadın tarafından aranıp senin ona arkadaşımla birlikteyiz dememen de ayrı bir konu. 
Sonuçta bitti diye ağlayarak indim arabadan. Tabii ki bitmedi. Telafi etmek için herşeyi yaptın. Ben de kabul ettim. Sonra gitmek ile ilgili konular başladı. En son ben İstanbul 'a geldiğimde ki yine seninle uyumayı seçtim, sonunu bilemeden. Kızları öğrendim. Bir hafta boyunca hergün bir başka kadınla olduğunu. Sana göre arkadaş olan bu kadınlarla çok eğlendiğini, benden uzak kaldığın için üzülmediğini , beni özlemediğini vapurumun kalkışına 1 saat kala öğrenmem bana şok yaşattı. Acı gerçek yüzüme vurdu. Onlarla buluşmaya devam edeceğim. Hepsi arkadaşım dedin bana. Bana bağlandın, sana duygum yok. Bunları benim tüm kalıplarımı ve prensiplerimi yıktıktan sonra söylediğin için sağol. 
Zaten daha önce, o sürpriz dolu doğum günü gecemde söylediğini de unutmadım. Üstüme kalacak halin yok demiştin. 
Uzun zamandır kimse yoktu hayatımda. Seni beğendim. Gözünün kenarındaki çizgileri, elini yüzüme koyuşunu, üşüdüğümü anlamanı, susadığımı hissetmeni, beni yemeklerde pamuklara sarışını, gülüşünü hiç unutmayacağım. İlk günden beri birşey buldum, evlilik olmasa da güveneceğim bir hayat arkadaşı düşüncemi bazı tavırlarınla  pekiştirdin. Bazı tavırlarınla ise yıktın geçtin. Güllerle geldiğin o günü nasıl unutabilirim. İlk sorunun aç mısın oluşunu nasıl unutabilirim. 
Gördüğün her kadına bakışını, bana yanında yokmuşum gibi davranmanı nasıl unutabilirim, kötü davranmanı ve feribota binmeme iki dakika kala söylediğin o cümleleri nasıl unutabilirim. 
Ben seni seçtim;seni beğendim.İzin verseydin sen sevebilirdim. İsterdim ki bunun senin için bir anlamı olsun. Yokmuş. 
Bir yola çıkmak için sorduğun soru sandım karavan sever misini? Değil miymiş? 
Bu arada biz seninle hiç tartışmadık. Fikir alış verişi yaptık. Konular konuşularak çözülür. 
İletişimin gereği budur. 
Erkek giderse kadın susar ve bırakır. Kadın giderse erkek engel olur. 
Tek dileğim birgün sevmeyi öğrenmendir. 
Ben  çokça uyuyorum, hazmetmeye çalışıyorum. Uzun zamandır hastalanmadığım kadar hastalandım. Yerimden kalkmadan, gözümü açamadan, bolca istifra ederek.Sağlam hastalandım ki.Bilirsin hiçbirşey beni hasta edemez. 
Tek dileğim vardı. Kurduğumuz bağın sağlamlaşması, bir olup sevmek ve sevilmek. Sana en özellerimi açtım ruhumun derinliklerini,çocukluğumu, ailemi, küçücük yaşlarımı, travmalarımı. ..
Gittin. Belki birgün kırdığın kalbin farkını fark edersin. 
............
İmza :Senin için skorun içindeki kadın

Comments

Popular posts from this blog

Yara