Posts

Showing posts from 2021

TOZ VE KUM

Kalkıyorsunuz bir sabah ,yanınızdaki sehpanın üstündeki kitapların üstü bir karış toz olmuş.Gözünüz onların yanındaki biblolara kayıyor hemen, müjde onlarda  toz içinde.İyi de geçen gün almadınız mı tozları. Taş çatlasa üç gün olmuştur. Ee nereden girdi bu kadar toz. Anahtar deliği, camların araları kimbilir daha nerelerden. .Diyorsunuz ki açmam kapıyı camı , toz girmez. Hatta asma kilit takarım .Güzel. ..Kaç gün oturacaksınız böyle. Bir gün , bir hafta, bir ay. Olmaz. Açılacak o cam o kapı, oksijen mis gibi. Çekilecek ciğerlere. Seyyar satıcıların, kuşların, sokakta oynayan çocukların sesi duyulacak. Yüzde koca bir gülümseme alacak yerini. Yok öyle kapalı kapılar ardında yaşamak. . Yaz mevsimi gelse de denize gitsek diye bekliyoruz özlemle. Geliyor, yoksa bir manimiz koşarak gidiyoruz denize. Deniz demek kum demek. Yayılıyoruz kumlara, yuvarlanıyoruz kumlarda .Kalkıp kalkıp yatıyoruz. Deniz keyfi bitiyor, akşama kumdan çıkma ritüeli başlıyor. Önce ayaklar yıkanıyor. Hummalı bir çalışm

YÜRÜNEN SADECE YOL MU?

Yol yürümek önemlidir. Yol yürümek dediysek öyle kolay iş değil hani.  Bir yerden bir yere varmak için çıkılan bir yol olabilir bu ki o zaman kolaydır iş. Yer belli ;yön belli; varış saati belli  Belli de belli  Ama hedef yoksa ortada yada çok hedef varsa, vay o zaman yürüyenin haline  Korkmayın hemen. Korksanız da değişmeyecek hiçbir şey .Yürünecek o yol ;öyle veya böyle. .. Kolay iş değil dedim ya. . Şöyle  Bir çok insan çıkacak bu yolda karşınıza. Bazıları mutlu edecek; mutlu olacak. Katkı sağlayacak hayatınıza; öyle bir dokunacak ki farkındalık sağlayacak ruh durumunuza ,kendisi de beslenecek bu durumdan  Kimisi dağıtıp koparacak sizi sizden ve dünyadan. Yerden yere vuracak; mecazen ağzınızı burnunuzu kıracak. Sizi yaşadığınıza pişman edecek. Kötülüğün insan haline bürünmüş şekli olacak.  Bazıları en iyi dostlarınız olarak uzun yıllar kalacak hayatınızda. Gidecekler ve yeniden gelecekler. Onlar her zaman orada olacak. Bazen ölecekler. Siz bir parçanız eksik, topallayarak devam edec

İÇİNİN DÜNYASINA GÖZ AT

Bir hedef bittiği zaman bir diğerini koymalısınız; biten hedefin yerine.Hedefin nasıl sonuçlandığına aldırış etmeden yapmalısınız bunu.Her hedef her zaman istediğiniz gibi sonuçlanmayabilir çünkü.  Yeni hedefler bedeni ve zihni dinç tutar, yaşlanmasını engeller. İnsan hayata daha kolay tutunur.  Bir karar öncesinde iç dünyanıza dönüp bakmanız önemli ve gereklidir. Yeni bir hedef ve karar öncesi sancılı olabilir. Bu durumda iç sesinizin, bedeninizin size söyledikleri ;söyleyecekleri vardır. Günlük hayatın temposu, sıkıntıları arasında boğulurlar bazen yada cılız kalır sesleri,.Bu durumda mümkün olduğunca kendinizle başbaşa kalmak önemlidir. Sessizlik, deniz kenarında yürüyüş, hobiler, meditasyon, okumak,yoga, plates, müzik dinlemek, dans. ..Tüm bunlar üçüncü gözü açar; sizi sizle buluşturur.  Burada dikkat edilecek unsur şudur; !!: DÜŞÜNCELERİNİ YAKALA Bu gelişigüzel ve birbirinden bağımsız düşünceleri duymaya yakalamaya çalışın. Uçuşup gitmelerine izin vermeyin. Alıp oturtun yanıbaşını

YAPAY ZEKA VE HAYALLER

Bir makale okudum. Yapay zekanın yok edemeyeceği meslekler başlığı altında. Yazmak bu meslekler arasında .Her ne kadar ülkemizde meslek olarak kabul edilmese de muazzam bir meslek yazmak . Habere şaşırmadım.  Yapay Zeka nasıl yok edebilir ki yazmayı ve yazarları, ? YAZMAK okyanus gibi uçsuz bucaksız bir alan. Sürekli hareket halinde. Bazıları için deniz kadar, Marmara yada Karadeniz gibi. Her yazara göre değişen bir hızı, dalga boyu, şiddeti, sakinliği var. Rengi her yazar için farklı. Turkuaz da olabilir; su yeşili de yada çivit mavisi. Belki çok koyu lacivert veya mor  Deniz,okyanus, nehir ,göl .Her yazar için farklı da olsa ortak dili su gibi.  Bazılarının daha akıcı bir çırpıda okunur ve akılda kalır, sakin akan bir dere gibi. Bazıları şiddeti, hızı kuvvetli bir nehir gibi; zorlayıcı ve yorucu. Kimisi Çanakkale denizi gibi, geçilmez. Zorlu mücadeleler vermek gerekir yüzmek ve karaya ulaşmak için. Marmara gibi yazar bazıları; sağı solu birdir . Okyanus gibi yazanlar en renklileri. H

AH ŞU FLÖRT

Kolay değil kalbi çarptırmak ben söz konusu olduğumda. Nedir senin farkın demeyin. İyi yol yürüdüm, öyle kolay etkilenmem. Hoş birçok kadın böyle. Kendisine sevişme talebiyle gelenleri hemen eler; eğer çok canı çekmediyse. Bir omuz arar kadın. Zor durumda kaldığında koşup gelecek birini ister. Sevgi görürse ve güven her anlamda gösterir ilgisini. Erkeğini yatakta, mutfakta, sokakta mutlu etmek için tüm hünerlerini sergiler.  Yanında durur sevdiği adamın, arkasından güç verir  .Aynı gücü kendisi de hissettmek ister. Sadece duvara dayandırılmak yetmez kadına. Arkasından sarılıp öyle uyumak da onu mutlu eder. Hâl böyleyken zeki ve akıllı, estetik değerleri yüksek ve tok bir kadın sadece yatak partneri aramaz.  Bir omuzdaş ve yoldaş önceliğidir. Bu omuzdaşla oyunlar oynamak da ister.  Konuşabilmek her iki cinsi mutlu eder. Yapılan araştırmalarda önce sarılmak sonra Öpüşmek geliyor. Mutluluk sıralamasında.  Sex ise son sıralarda .Ne muazzam bir bütün bu ikili .Çok da keyifli.  Flört keyifli

BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM

Bugün benim doğum günüm  Adlı yazımı 10 gün önce yazmaya karar verdim. Melis hatırlattı. Kim mi Melis çıtıpıtı sevgi dolu bir genç kız. Bir otelde çalışıyor.Çok da nahif. Dedi ki bugün az kaldı doğum gününüze. Ben doğum günümü çoktan unutmuşum. Söylediğimi hiç hatırlamıyorum.  İşte o yüzden 10 gün önce doğum günü yazısı  Bu sene her seneden daha durgundum. Kışı bir kasabada soğukla mücadele ederek geçirdik. Sıkıldık. Anneyle ilk kez köprü kurduk. Annem ilk kez dönüşmeye başladı. Soğuk keyfini kaçırıyor insanın. Yine de her zaman olduğu gibi hayatta kaldık  İlk kez yaşlanmış hissettim kendimi.  Bugün benim doğum günüm  Çok aşık oldum.Çok aşık da olundu.  Hayatı her zaman sevdim.  Tutkularım oldu,  Zevklerim  İyi insan olmaktı tercihim Keyif aldıklarım çok oldu Bildim birçok konuyu Zarafet yol arkadaşım Yürüyüş partnerim oldu Sevdam iki tane idi Tiyatro ve bay aktör Çapkınlıklarım vardı arada Arada kahkahalarım  Ölümlerim kalımlarım  Gidenlerim kalanlarım  Operalar, tiyatrolar, sergiler,
  Offfffff dedi kendi kendine.Sıkıldım ya..Kalktı üzerine en erkeksi jeani ve gömleğini giydi.Spor ayakkabılarını geçirip ayağına fırladı. Uzun boylu,geniş omuzlu ,sarı saçlı,geniş kalçalı,kuvvetli bacakları olan bir kadındı.Saçları kısadan biraz uzunca idi.Gözleri cam gibi yeşildi,bakışları ise delici. Bir firmada çalışıyordu,işi evrakları çalışanlara iletmekti.Tüm şirketi tanıyor,tüm çalışanların ailesini ve özelliklerini biliyordu.Onlara arada özrl sorular sorardı,onlarda bu ilgiden mutlu olurlardı. O gece biraz sıkılmıştı.Kalabalık aeasında yalnızdı.Belki de tercihi bu yöndeydi kimbilir. Androjeni diye tabir edilen bir özelliği vardı.Hem erkek hem kadın.İŞte bu gece erkek olan taraf çıkmıştı ön plana.Erkekten erkekti bu gece.Yani bir kaşık suda olay çıkarabilirdi. Yollarda yürürken daha deliydi her zamankinden.GENÇLER gelirken karşıdan bu deli kadının gözlerinden korkmuş olacaklar ki ikiye ayrılıp kaçıştılar.Sertti.İki cinsin özelliklerini taşımak farklıydı.Ancak sdurum transeksüel
 DENGE.......  Hayatta herşeyin bir dengesi var kuşkusuz.Doğanın  ağaçların hayvanların çiçeklerin binaların  herşeyin dengesi var.Bira fazla yada eksik değil doğada denge.Ölmesi gerekenler ölüyor.Yada ölecek gözüyle baktıklarımız çok uzun yaşıyorlar yıllar boyunca. Binalar fazla olunca dengesi bozuluyor hayvanların çiçeklerin.Nefes alması zorlaşıyor insanların...Taş sanatı çok etkili bir anlatıcı bu konuda.Küçük bir taşın üstüne konuluyor büyük bir kaya.Düşmüyor..Bu işte usta olan bir sanatçı onları nasıl koyması gerektiğini öyle iyi biliyor ki düşmeleri imkansız hale geliyor. Renklerin de dengesi var.Bir renk diğeri ile bir anda bütün oluyor.İçlerindeki denge dışarıya da yansıyor. Giysiler dengeden alıyorlar paylarını.BİR ipek gömlek nasıl da dengeli kalem etekle.Yada kravat bir mavi gömlekle.... Aile üyeleri iş arkadaşları dengeli Bir tiyatro veya operada dekorlar oyunla dengeli İlişkiler sevgililer dengeli .Biri fazla belki diğeri az Biri yüksek enerjili sakin diğeri  Farklı ama de
  Yazmak ne büuük keyif anlatamam.Blog güncelleme getirdi .B yüzden ara verdim yazmaya.Bilgisayar buldum öğrendim koyuldum yola.Çok anlatacaklarım var sizlere.Hangisinden başlasam. komplekslerden mi aşkdan mı sevgiden mi bilmiyorum.Yada keşiflerden mi .Belkide yazarlıktan....Maske aşı ve pandemi harici herşeyden....Sizden bizden onlardanARAPLARDAN İtalyanlardan Türklerden ....SESTEN sessizlikten .Dokunmanın hazzına hasret kalışımızdan   Koklamanın keyfinden.Bir erkeğin nefesini boynunuzda hissetmekten .Bir kadının dudaklarındaki sıcaklıktan Kocaman grupların bol kahkahalı sohbetlerinden.Çocukların o muazzam sesleri ile ortalığı inleten dünya tatlısı seslerinden.Öpüşmekten doyasıya ve sevişmekten uçsuz bucaksız çöllerde vaha bulmuşçasına Dünyanın bütün çiçeklerini tek bir çiçekte görebilmekten..Dünyanın tüm ülkelerinin gülümseme denilen o olağanüstü dili kullanmasından Kedilerin Türkiyede yaşadığı şaşkınlıktan.İstanbulun bir anda saklanan insanlarından Bir fimin başrol kahramanı gibi se