Posts

Showing posts from 2017
Elleri cebinde hızlı adımlarla ilerliyordu. Son anda karar vermişti gitmeye. Bütün gün koşturmuş ve bu istek peşini bırakmamıştı. Gün boyunca hiç kesilmeyen yağmur, şiddetini artırmış, hızlanmıştı. Genç kadın şehrin bir ucundan diğerine 1.5 saatte gitmek zorundaydı. Olabildiğince hızlı adımlarla yürüyordu. Metroya geldiğinde oldukça ıslanmıştı. Bir metrodan diğerine geçti.Üçüncü metroya bindiğinde yanlış yönde olduğunu anladı. Tekrar geri döndü. Zaman daralmıştı.Dakikalar ona karşı bir yarış halinde koşturuyorlardı adeta.  Ulaştı. Metroda bir bey ve bir hanım kendisine tarif ettiler, hangi yöne gideceğini.İlk aradan girdi,ikinci arayI da buldu.Fakat sonrasında soracak kimseyi bulamadığı için bir yöne yürümeye başladı. Yanlış yönde olduğunu hissetti. Ve bulduğu ilk Cafeye girip sordu.Yolu tekrar geri dönmesi gerekiyordu. Döndü. Bu arada yağmur hızla yağmaya devam ediyordu. Koşmaya başladı. Çok geç kalmıştı. Çok ıslanmıştı. Ulaştı. .Yollarda adres soracak kimse yoktu. Oysa onun yaşad
Ne güzel heyecan Çok uzun zamandır, 11 senedir tiyatro oyunu okumamıştım. Küsmüş tüm. Tiyatroya değil,insanlara. Özgüvenimi zedeleyen, işimden haber vermeden çıkaran, şevkimi kıran,yalan söyleyen insanlara. Yorulmuştum. Ben de unutmaya karar verdim tiyatroyu. Sokaklarda dolaştım, bol bol gözlem yaptım, çiftliği toparladım, aç Ve soğukta kaldım, yoga ,plates yaptım,parasız kaldım, Evimi eşyalarımla beraber arkamda bırakıp çıktım,İnzivaya çekildim, tecavüze uğradım,evlilikten döndüm,aşık oldum,sağlık problemleri yaşadım . Hiç durmadan yürüdüm. Eğitim aldım. Yaşam Koçluğu, Coaching.  Ama bütün bunları niye yaşadığımı anladım. Oynamak için.Reha Özcan der ki,yaşadığın kadar oynarsın. Gerçek.3 yıldır bir oyun projem var.Yaşadığım aşk oyun oluyor. Ve 2.projem..Az önce okumayı bitirdim text.  Faruk GÜNUĞUR Hocam hemen gönderdi. Nasıl özlemişim. Oyun okumayı. Resmi zihnimde çizmeyi, karakter tahlili yapmayı.  Tam kendime uyan bir rol seçmişim.  Bekleyin .Oyunun adı. A.M:))
Aşkı sevdayla Beğeniyi, hoşlanmayla  Hoşlanmayı sevgiyle  Arkadaşlığı tanışıklıkla  Dostluğu arkadaşlıkla  Arzulamayı aşkla  Sevdayı tutkuyla  Seksi sevişmeyle  Sevişmeyi sevgiyle  KARIŞTIRIYORUZ  Karıştırıyorsunuz  Onu bunu şunu  Öteki beriki ile karıştırdıız sürece mutlu olmamız imkansız.  Öyle. .. Gerçek Sevgi, aşk ve cinsel doyuma ulaşmamız da... Sevgimle 
Image
Herşey 3 sene önce bugün başladı. Tanışma bugün değildi.9 Aralıkta idi. İYİ OYUNLAR yazdım. Ne kadar erken iyi oyunlar bu böyle diye yanıt geldi .Ruhum ruhuna yakın bir ruh buldum sandı.Çok mutluydu.  Nerden bilsin deli gibi Karasevdaya düşeceğini. Hayatımda kimseyi sevmedim ve böyle aşık olmadım. Ben dokunamadan sevmenin nasıl olacağını yaşadım onunla. Bir kahve bile içmediğim insanı, uzaktan gölge gibi takip ettim, zarar vermesinler diye. Twit lerinde kendime dair bir iz aradım bazen. Bazen de takip ettim sağlıklı mı diye.Çektiği her acıyı içimde hissettim de gidemedim. Ruhumu gönderdim yanına elini tutsun diye. Hayaller kurdum. Hayal koydum adını, ondan çocuğum olsaydı diye. Onun projeleri benim projem oldu.İçimden gelerek, karşılık beklemeden, deli gibi, şartsız, nedensiz sevdim.  Gülüşüne güldüm. Öldüm,bittim gülüşüne  Saçlarını fotoğrafın üzerinden okşadım. Yüzünü sevdim her gece, yanımda yattığını hayal ederken.  Bir oyunda yere basıyor diye içim gitti,üşümüş mü
Deniz..Ne güzel çağırır insanı. Hiç deniz görmeyenleriniz vardır, biliyorum  . Tuhaf,sihirli, büyülüdür deniz. Birkaç gün gitmeyin yanına, sessiz sedasız çağırır sizi. Rüzgar fısıltısını getirir denizin. Pencerenin önüne bir kuş gelir,size denizden haber getirir. Yalınayayak koşasınız vardır yanına.Sakinleşir, hızlı adımlarla bir an önce ulaşmaya çalışırsınız. Şehirde iseniz, kırmızı ışıklara, trafiğe tahammülünüz olmaz. Aranıza giren her nesne, olay, durum kavuşmanızı erteliyor,geciktiriyordur çünkü .Ulaşırsınız. Artık sizden mutlusu, hızurlusu yoktur.  Telefon, internet, aşk, maddi sorunlar, iş...Deniz hepsini alır gider.Konuşmaya başlarsınız sessizce, telepatik yöntemlerle. Kimselere anlatamadıklarınızı,anlatsanız da anlamayacaklarını düşündüklerinizi, sırlarınızı denize anlatırsınız . Deniz dinler.Kokusu ve rengi değişir birlikteliğiniz süresince. Sizi anladığını belli etme yöntemi budur denizin.  Ne yapar ,nasıl yapar bilinmez. Yüzünüze bşr gülümseme yerleştirir, sakinleş
Oldum olası sevmişimdir geceleri. Çocukken de gizli gizli televizyon izledim bizimkiler yattıktan sonra.Kulağı en küçük sesleri duyan annem,uyuyormuş numarası yapardı. Gece gece sorun çıkmasın diye:)Hiç unutmam.Bşr gece babam kalktı.Ben ahşap ,klasik bir sandalyeyi ,tüplü televizyonun karşısına çekmiş pür dikkat Damdaki Kemancıyı izliyorum. Ne izliyorsun diye sordu.Damaki Kemancı dedim. Ben de çok severim bu filmi dedi ve ekledi. Koltuğa otur, sesini aç,gözlerin bozulmasın. Yüzümde bir gülümseme ile bitirdim filmi. Ertesi gün okul saatinde, uyandırmaya ikinciye gelmeden annem kalktım. Ne söylenirdi yoksa:()Okul sırasında sadece bendim filmden bahseden. Onlarsa çocukca konulardan. Zaten kilolu bir çocuk olduğum için dışlarlardı beni,filmler, pantolonlar da yardımcı olmuyor değildi hani. Oldum olası sevmişimdir geceleri. Herkes evine çekilir. Sessizleşir, tenhalaşır ortalık. .Siz flört etmeye başlarsınız geceyle. En önemli sırlarınızı ona anlatırsınız. O sır saklar. Teselli eder bazen.B
Elleri cebinde hızlı adımlarla ilerliyordu. Soğuk bir aralık gecesiydi. Tiyatroya gidiyordu. Henüz hangi oyuna gideceğine karar vermemiş ama yine de özenle giyinmişti. Antresit çorap, mini etek,üstünde bir basıc gri, altında spor ayakkabıları ve tepede topladığı saçlarıyla spor ama şıktı.  Uzun bir yürüyüşten sonra tiyatroya ulaştı.Çok seviyordu yürümeyi. Ne zaman hasta olsa yada üzülse hemen yürüyüşe sığınırdı. Tiyatrodakileri tanıyordu. Bir ara o da oyunculuk yapmıştı. Onu görünce sevindiler. Niki enerjisi yüksek bir kadındı. 35 yaşlarında, 5 bazen 18 yaşındaki kadar enerjik ve cıvıl cıvıl olan bir karakteri vardı. Hiç pes etmezdi. Morali bozulmazdı. Ve vazgeçmezdi.  Selamlqşma töreninden sonra oyunları sordu. Eh fena değil dediler. Ama ödüllü bir actor oynuyor birinde. İzlenmeli diye ilave ettiler. Duymuştum dedi.Biliyordum ödül aldığını. Oyuna girdi. 2.5 saat nefes almadan sahnede devleşen actor ü izledi. Çoşkuyla alkışladı. Ve çıkışta bekledi. Actor başı önünde Kulis ten çıktı
Image
Günah mI işledim Sadece sevdim Suç muydu bu Dokunmadan sevdim Bana ayrılan zamanla yetindim İçim yanarken, yüzüm güldü benim  Aşk dedim durdum kaldım  Sen yoktun  Ben,senin yerine de sevdim Git dedin gittim Gel demeden geldim Ben seni senden çok sevdim Yazma dedin,neden bile demedim Parmak uçlarımda,  Gölge gibi gittim.  Sen mutlu ol sevgilim 
Rüyaymış Stres düşürür ya bağışıklık sistemini, benimkini de düşürdü. Direndim en sonunda yatırdı. 5gündür yatıyorum. Uyuduğum sırada garip bir huzur geldi bana.Oturmuşuz bşr kanepeye.Onun üzerinde beyaz bir swettshirt, bende uzun kollu Penye, ayakta çoraplar, Penye bacaklarda. .Ayaklarımı toplamışım,yatmışım göğsüne. O da sımsıkı sarılmış bana. Eli sırtımda. Ateşin var diyor. Öpüyor başımı. Alnıma düşen saçlarımı sevgiyle, yumuşacık kenara çekerken. Başımı kaldırıp yüzüne bakıyorum. Gözleri Gülenim, gülümsüyor ama buruk,endişeli.  Sakalları batıyor biraz, göğsüne geri dönüyorum. Moral mırıl anlatıyor ama hatırlamıyorum. Biraz uykuluyum göğsünde. Ne güzel bir güven duygusu. Sıcacık eli,kolu.Kolu diyorum kolu ne kadar güçlü. Kimse zarar veremez bana burda. Hastalık da korkar gider. Hiç bitmese gece.Hep burada kalsam... Uyandım. Yatağa baktım. Yoktu.Kalktım. Yüzüm gergin. .İçim bir tuhaf... Artık birşey bile hissetmiyordum. .O kadar öldürmüştü içimi. . Sevgi tek gerçek..
Ukdeler olmamalı insanın hayatında. Ahh yapsaydım dememeli. Aklına eseni, canının istediğini yapmalı, bir başkasının canını yakmadan. Deli gibi dansermeli sokakta.Gülmeli kahkahalarla, kim ne diyecek diye düşünmeden. Martılarla konuşmalı, Günaydın demeli kedilere. Göz kırpmalı köpeklere taa gözünün içine bakarak. Günün doğuşunu izlemeli bazen.bir bankın üstünde. Gece denize girmeli, balıklarla yüzmeli. Ağaçlara sarılmalı, nasılsın bakayım bugün diyerek.  Bazen saatlerce denizi izlemeli, çıt çıkarmadan. Yürümeli hiç durmadan, uzun uzun. Aklına geleni yapmalı, onlar ne derler diye düşünmeden. Kendi için. Keşkeleri olmamalı. Keşke yapmasaydım dememeli hiçbir olay ve durum karşısında. Ben yaptım,benim hayatım diyebilmeli.  Gözünü kapadığında, boğazında düğümlerle değil, yüzünde mutlulukla gitmeli, her nereye gidiliyorsa.  Hayaller aksar bazen. Hayat başka sürprizler yapar. Olsun pes etmeyin.  Çocukken, 5 yaşında falanım. Aileme sizi bir karavana koyacağım, dünyayı dolaşacağız
Image
Niye hasta oluruz bilir misiniz? 😊  Hastalık vücudun savunma mekanizmasıdır. Yoruduğunu, sıkıldığını, kırıldığını, bıktığını anlatmanın yoludur hastalık.Üşütme hariç,tüm hastalıkları zihin dış faktörlerin etkisiyle yaratır.  Hasta olduğunuz dönemlerde, beden zihni ve ruhu  korumak için haraket geçmiş kontrolü ele almıştır. O dönemlerde beden ben oynamıyorum, ne halin varsa gör demektedir. Anlayacağınız siz bastırdıkça, yoruldukça, kaçtıkça beden kaçmaya ortak olmaz.  Sıkılmışsınızdır. Tükenmişlik sendromu yada depresyon yaşamakdasınızdır. Hop..Grip..Hoşgeldin.  Durum kansere kadar gider. Yapılması gereken bas bas bağıran içeriye göz atmaktır.  Cevaplar içinizde. Ne istediğiniz  Ne istemediğiniz  Deneyin Bulamazsanız bir koçtan yardım alın;) Enerjiniz bol olsunolsun
73 yaşındaki annem gençlere yol verirse...Bir video izledim. Japonya'da metro sırasına girmişler. Bekliyorlar inenleri. Sonra sırayla biniyorlar. 1 ay kadar önce,şehir dışından geliyoruz. Elimde devasal bir valiz ,üstünde sırt çantası,omuzumda küçük çanta ..Annemde çantalar, vs...Metroya ulaştık. .Bindim kazasız. Taksime geldik. İnemiyoruz. Annem önümde, gençler biniyor, annemin üstüne. Annem Bir hamle yapıyor inmek için. Ama ne mümkün. Yok ki müsade. Baktım bu gidişle biz gider son durağa, Yenikapıya döneriz yine, arkadan bir hamle yaptım. Binenleri tuttum. .Binmelerine engel oldum.Annem söylenerek inince, teyze sinirlendi diye dalga geçtiler. Geçen sene kolunu kırdı ve ameliyat olamadı annem.Elimizde valizler. .. Tuhaf değil mi?Bu yüzyılda insan olun biraz uyarısı yapmak benim için utanç verici.  İyi insan olun.. Dünyayı iyilik kurtarır ancak.  Bİraz daha dikkatli bakın etrafınıza  . Mutlaka vardır ihtiyacı olan yardımınıza.  Sevgim üstünüze olsun 
Çocuklar çığlık atıyor.Çok uzaklarda. Duyuyor musun?  İsrail Gazze ye hava saldırısı düzenlemiş 10 dakika önce.Bana ne deme.Eğer hiç tanımadığın birinin acısını içinde hissedebiliyorsan, sen o zaman insansın işte.  Evlerinde, sokakta,işlerinde belki de... Bir an da bir ses.Çığlık çığlığa herkes.Korkuyor o küçük çocuk.Başlıyor ağlamaya. Görüyor musun? Bir kadın,sıkı sıkı sarılmış iki yavrusuna. Sor gözlerle bakıyor sana, neden diye? Kaçanlar, korkanlar, canı yananlar.  Sadece birileri para kazansın diye. 3.Dünya Savaşını çıkarmaya çalışıyorlar.  Hazır olun... Sadece sevgi ve bir olmak silahlı gücü yenebilir. Evrenin enerjisiyle beraber Görün lütfen. Görün artık.
Image
Tiyatro nedir?Sanatçı kime denir? Çoğunuz tiyatroya gitmişsinizdir. Bazılarınız operaya,baleye, senfoniye, resim sergisine gitmiştir. Heykel görenleriniz de vardır,türkü dinleyenlerinizde.  Sanat iyileştirir. Yorgunluğu alır.Farkındalık yaratır. Sizi düşünmeye zorlar. Algılarınızı açar,kapanmamak üzere.  Keyiflidir müzik,resim,heykel, fotoğraf, bale, dans, opera.Büyülü dünyalar sunarlar size,içlerinde kaybolacağınız.  Bu dalların arasında en etkili olanı kuşkusuz ki tiyatrodur. Tiyatro,insanı insana insanla anlatır. Algılar açılır,sorgula.ma artar, farkındalık yerleşir.Güldürürken düşündürür. Ağlatırken anlatır.  Önemlidir. Bir görevi yani misyonu vardır. Farkındalık yaratmak. Oyuna girdiğiniz ve çıktığınızdaki siz arasında bir fark olmak durumundadır. Yoksa tiyatro görevini yapmamış, yada eksik yapmış demektir.  Bazı tiyatro oyunlarını Müsamere diye tanımlama nedenimiz budur.Bazı oyunlarsa çok iyidir.  Bu açıklamalar doğrultusunda, merak ettiğim şudur: Büyük yönetmen ve t
Olmadım.Ben bir başkasının olmadım. Hani 1 ay kadar önce akıl hocam olan adamın olacağımı söylemiştim ya..Olmadı.Adam bir anda ortadan yok oldu.Nedeni konusunda bir fikrim yok ve önemli de değil.Netice itibariyle, sevişemediğim 11.yılı bitirmek üzereyim. Geçen sene ,yazın bir erkek arkadaş edinmiş, kendisini beğenmiş; ancak yatak, yastık,pike ve bilimum ihtiyacı ve en önemlisi baş başa kalacağımız bir dört duvarı tedarik edemediğimiz için bu eylemi gerçekleştirememiştik.  11 yıl. Dile kolay.Nasıl iğrendiysem,ki 3 sene önce yaşadığım tecavüz vakası da yardımcı olmadı değil..Onda da ucuz kurtulmuştum.O..Neyse.Anlayın işte.Öyle kapatmışım kapıları.  Seks zaten hiç bilmediğim bir gerçeklik .Saldırılar arttıkça kapılardaki kilitler artar.  Cinsellik bir tören ve şölen gibi yaşamalı. Her tür oyun ve fantaziye açık olmalı partnerler. Erkekler sabırlı ve güçlü görünmeli. Teslim almayı bilmeliler. Kadın sever teslim olmayı. Sevgi ve romantizm aralara serpiştirilmeli. Şevk ve tutkunun
Blokajın nerede olduğu bilinmez ki bazen. Ben İstanbulda uzun süre aynı evde oturdum. 19 sene.Eski bir evde. Açlık yaşadım.Soğuk. Tacizler, saldırı, tecavüz girişimi. Her zaman evin yarattığı enerji yüzünden zannettim. BlokajI eve bağladım.  1 sene oldu evden ayrılalı. Tüm çabam iş bulma, üretme ve oluşumun içinde olmak yönünde. Nafile. Az önce bir farkındalık yaşadım.Blokaj şehirde. Bazen bazı şehirler içine almaz ya sizi. Çabalarsınız da olmaz ya.Çok da ısrar etmemek gerek belki de.Belki şehir yada ülke değiştirmek gerekir kim bilir?  Dünya çok büyük ve çok seçeneğimiz var. Keşfetmek iyidir. İnsanı  yaşama bağlar.  Keşfetmekten kaçmayın  Sevgim üstünüze olsun 
Merhaba 11 yaşımda çıktım sahneye.Bir okul piyesinde pekçok insan gibi.Tek fark bizi dünyanın en iyi sanatçılarından Pınar Çelebi Saner in çalıştırması idi.18 yaşında Bandırma Belediye Tiyatrosunda çalışmaya başladım. Daha önce tiyatro yapan kocaman kalpli adamlarla .Çehov da yaptık, Oyunlarla Yaşayanlar da.İki oyunda da tıpkı ilk okulda olduğu gibi yaşça benden büyük, sağlam karakterli kadınları ete kemiğe büründürdüm.Çok keyifli idi Ama kolay değildi. Oyunculuk,oynadıkları, yaşadıkça, deneyimledikçe gelişen bir meslek çünkü. Üniversiteyi kazandım. Ve istemediğim bir bölümü okumak üzere Ankara yollarına koyuldum. 1.sınıfta ayrılmaya kalktığım bölümü keyifle olmasa da ,ite kaka 80 ile bitirdim. Aklım ,fikrim tiyatrodaydı.Piyano ve şan eğitimi almaya başladım. Üniversite bitince konservatuar sınavlarına girdim. 1.sınavları kazandım. 2.ler olmadı..Liseden sonrada denemiştim. Çok heyecanlanıyor ,elim ayağına dolaşıyor, kırık dökük çıkıyor, çok üzülüyordum. Vazgeçmiyordum ama.Aşktı tiya
Yanında pazar çantası, elinde uzun saplı cam temizleyiciye benzer bir alet vardı.Siyah bir Mont giymiş, başına bir bere takmıştı. Ufak tefekti. Yaklaştıkça eğik olduğu görülüyordu. Boynu az kıpırdıyordu.Başını kaldırıp bakmakta zorlandığı belliydi. Epeyce bir yaşı vardı.Yanına vardığımda gördüm ki iki büklümde.Elindeki sopayla yerleri temizliyordu. Kedilerin kağıtları yenilenmiş, su kapları değişmişti.Mamalar yerlerini almışlardı. Kediler ciddi ve meraklı gözlerle onu izliyorlardı rahatsız etmeden. Yüzünde, zeki,mağrur, ciddi bir ifade vardı.Yaşanmışlıkları yüzünün kıvrımları arasındaydı. Belli ki eski İstanbul hanımefendisiydi. Geç saatte, o halde kediler için sokaktaydı.  İnsanın hafızası kullanmadığı bilgiyi unutur ve görünce yeniden hatırlar. Onu tanıyordum. Harbiye Askeri Müzedeki Kedileri besleyen hanımefendi idi o.Yaşıyordu. Yıllar yıllar önce bir gecede görmüştüm, kedileri beslerken S U kaplarını değiştiriyordu. Çok şaşırmıştım. Çünkü ben askerlerin yaptığını sanıyordum bunu
Çoktan düşmüştüm sokağa, bu kadar kuvvetli olmasaydı karakterim. Birçok insan var dünyada. Zor durumlar yaşayanlar vardır, eminim. Ama benimki de sağlam hayattı. Anne, baba eksikliği, sevgisizlik,maddi kayıplar, sağlık problemleri, canımın içinin ölümleri, aşk,tek başına olmak. .Yapayalnız  Ne yaptıysam olmadı. Annem beni hiç onaylamadı. Saçımı okşamadı. O sertleşti, ben sevmeye devam ettim  Orospu olmadım, sigara içmedim, alkole başlamadım.Psikolog tedavisi görmedim.Önüme gelenle birlikte olmadım.İlaç kullanmadım. Girip çıkmadığım mekan kalmadı.Moralim bozuk girdiğim mekanlarda içtiğim maden suyuyla etrafı gözlemleyip dik dimdik çıktım. Yanımdaki kadınları eve bırakan ben oldum hep. Büyüyü,gizemi sever insanlar. Her zaman çok kalabalık olurum o yüzden. Ama benim çok az kalbim çarpar. Farketmem bile. Son 10 senede 1 kez aşık olmamdan anlaşılabilir. Yüreğinizi açınca giderler. Unutmayın. Yöntemler buldum ben.Hayatta kalma yöntemleri .Tecavüze uğradığım gecelerde alkole vermedi
Belki de Daha çok gülmeliyiz belki  de,kahkahalarla ve neye güldüğümüzü bilmeden  Denize daha çok bakmalı, Kuşları daha çok seyretmeliyiz.  Sen parmaklarını dudaklarımın kenarında daha sık gezdirmelisin. Ben daha çok dolaşmalıyım saçlarının arasında.  Uzak yerler keşfetmeliyiz birlikte.  Kedilere merhaba demeli, çiçeklerle sohbet etmeliyiz.  Daha çok özledim diyebilmeliz belkide.  Daha çok simit atmalıyız martılara.  Daha çok şiir okumalıyız  Daha çok dansetmeliyiz  Daha ço sevişmeliyiz, olur olmadık her yerde  Çıplak ayakla daha çok yürümeliyiz kumdan Daha çok uslanmalıyız yağmurda  Daha çok rakı içmeliyiz  Daha fazla spor denemeli  deneyimlemeliyiz  Daha çok sevmeliyiz birbirimizi  Belki de bir çocuğumuz olmalı Hayatın en önemli keyfi olsn belki de Adı Hayal olan.. Belki de ertelememeli ve kaçmamalıyız artık...
Bir Kızım oluRSA HAYAL koyarım adını Bir mucize olurda,bir Kızım olursa birgün Hayal koyarım adını.Hayallerinin peşinden gitsin diye  Hayal kurmaktan hiç vazgeçmesin diye. Hayallerini gerçekleştirecek cesarete sahip olsun diye.  Vazgeçmesin, hiç vazgeçmesin diye Benim yapamadığım herşeyi yapsın,kuvvetli ve güçlü olsun diye  Bir Kızım olursa birgün kurduğum o muazzam hayallerin bir ürünü olur.Adı HAYAL olur Vazgeçmeyin  Hiçbir durum ve şartta
Image
Her gece elim saçlarında okşayarak uyusam.Yüzünün kıvrımlarını ezberleyerek. . Gözlerinin içinde kaybolsam. .Uyansam yine gülerek göğsünde olsa başım. .Gülüşüne baksam. .Daha çok aşık olsam. .Hiç korkmasam, hiç korkmasan. .. Çalışırken sessiz olsam .Çıksam. .Çok özlesem. Çok özlesen. . Aşk bu .Sevgi ..SeVDA. . Yazdıklarımı okusan. Ben senin işine göz atsam  Bir gün olsa..Bir gün... Başka bir ülkede olsak Yormadan. .Kızmadan.  Küsmeden. .. Özledim desem Sen ...Ben,ya ben?desen  Eğlensek, gülsek. . Kuşlar uçuyor onları farketsek  Şakadan bile hasta olmasan. .. Deniz kenarında, ayaklarımızın altında taşlar. . Sımsıkı sarılsak. .Dalgalar değse ayaklarımıza  Çok değil.. Ölmeden bir gün yapsak... SEVDA KALPTEN GİTMİYOR.  AKLIMDAN FİKRİMDEN ..
Image
İşte oldu.Ben başkasının oldum. Üç senedir aşığım ona Hiç dokunamadım. Konuşamadım. Gözlerinde kaybolamadım. Sadece telefon. Kahve bile içmedik. Ben her zaman gölge gibi takip ettim. Onunla yattım, onunla kalktım. Önceleri bu yatma kalkma işini ağlayarak yapıyordum. Sonra rutin oldu.Bazen günde 5 kez. Bazen daha çok bazen daha az.İlk zamanlarda daha fazlaydı tabii ki..En güzel içi çamaşırlarını ona aldım, görür belki diye. .En güzel fotograflarımı O na gönderdim. En mahrem. İlk kez.Hayatımda ilk kez. Aşk vardı evet. Ama sevgi ve saygıda vardı çokça. Ayağı üşümüş müdür diye sever mi insan? Sever.. ilk zamanlarda görüşüyorduk telefonda. Sonraları aramalar kesildi.Yetmedi.Cevap verme durumu kesildi.Yok saymakla başladı.Dozu arttı.O beni yok saydıkça benim özgüvenim ve kendime saygım zedelendi. Canım yandı. İçim acıdı. Yazacağım oyunu bile konuşamaz oldum 20senedir biri var hayatımda. Her ihtiyacım olduğunda yanımda. Elimi tutar.Zarar vermez. Eş gibi.Korur. Kocaman sever. Azıcık sertt
Depresyondaysan kabul et..Yoksa çok yorucu oluyor. Uzunca bir süredir Tükenmişlik Sendromuyla tanışıyorum. Birden gelmedi hayatıma. Bağıra bağıra geldi.Ölümler, hastalıklar,hayvanlar, ilişkiler, aile, tacizler, tecavüzler, açlık,soğuk,işsizlik, tek başınalık, ihanetler, parasızlık, borçlar. .Hoşgeldin depresyon. Öncesinde ise takıntı geldi  YOKSAYDIM BEN..Gelenleri misafir etmedim. Üstüme yapıştırmadım. Daha sıkı tutundum hayata. Daha çok iş aradım. Daha fazla spor yaptım.Daha çok dışarı çıktım.  Ama ısrarcıydı hayat. Elimi ,kolumu kırmakta ısrarcıydı. .Evlenme teklifiyle gelen adam giderek bu direnişe kuvvetli bir darbe vurdu..Pes etmedim yine kalktım. O kadar kuvvetli tuttmuştum ki hayatın ipini bırakmaya yoktu niyetim.  Seks hayatım yok benim.Hiç cinsel birleşme yaşamadım. Sakladım hep.Aşk gelince yaparım diye. 8 senedir cinsellikte yok...Tuhaf biliyorum. Yok ama.Baskı ve istek o var..Ama eylem yok..Nedenleri çok... Yok eksiğim yok.Çılgınlığım var.Deliliğim. Keyfim. .Ama üs
Aşk.... Ne güzel kelimedir. Akşam yatarsın ağlayarak, sabah kalkarsın devam edersin ağlamaya kaldığın yerden..Akşam yatarken bakmışsındır fotoğraflarına. .Sabah fotoğraf üzerinden devam edersin saçlarını ve yüzünü okşamaya.  Aniden geliverir Aşk..Kimseye haber vermeden. Önce bir panik hali başlar. Eyvah bu duygu çok tanıdık.Yada ne bu şimdi. .Ortalarda yok,Hayır, yok ya olamaz diye söylenerek dolaşmaya başlarsın . BİR sonraki aşama daha komiktir." Yok canım ne aşkı, aşkta neymiş. .Aşk değil ki bu. .Aşık olmadım ben"diye cümleler kurar aşık olduğunu kendine ve cümle aleme ilan edersin bir çırpıda.  SON aşama.. Hah işte bu aşama can alıcı noktadır. .Aşık oldum. Ay ben aşığım. Ya ben çok seviyorum onu cümlelerinin resmi geçit yaptığı bu aşama zorlayıcıdır  Artık yerlerde sürünüyorsundur. MECAZİ manada değil,gerçeklik anlamında. .Ağlamaktan olduğun yere yığılır kalkamazsın. .Şarkılar dinler daha ço anlarsın. Bazen uzaklara gidersin. Dokunmadan, Dokunamadan  Bazen o kaç
Sustum .O kad ar anlamsız ki konuşmak ben de sustum. Şu en son görüş ve yaklaşamayış onun üzerine yine yoksayılış, aranmayış üzerine sustum.Yazamadım. Üç gün oldu. Twitter a bakmadım. İnstegram a.Fotoğraf paylaşmadım. Pozitif paylaşımda bulunmadım. Biraz ağladım. Daha çok Dondum kaldım "Ya çok seviyorum ben seni..Görmüyorsun beni diye ağladım.  Ama daha çok sustum. Sosyal medyaya bakmadım.En yakın dostum dışında kimseyle tek kelime konuşmadım.  Karasevda ağır. .Daha ağırı yok sayılmak. .Ayacıkları üşümüş müdür diye düşünürken  Susma zamanı.. Ve şehirden gitme vakti belkide  Kitap gibi olma zamanı.Sessiz  Küfretme zamanı. . Artık hadi be oradan deme zamanı sokaktaki yaratıklara. .. Öyle işte...
Uzun zamandır bekliyordum görmeyi.Önemli idi onun için.Çok çalışmıştı. Biliyordum birçok yenilik eklemişti üstüne.Cebimdeki son 100 lira elbise aldım,saçıma Fön çektirdim.makyaj yaptım. Gittim. Öncesinde göremedim. Hastaydım zaten, zor yetiştim. Çok iyiydi. Tam bir oyunculuk şöleniydi.Salon ayakta. .Ben gururlu..Ayacıkları üşümüş müdür, yere düştü beli Acımış mıdır düşünceleri ile, mutlu, ...Çıkar çıkmaz aradım, bekleyeyim mi ,gideyim mi...Ulaşamadım.Bekledim, herkesten uzak bir yerde,çıkmadı. Çok da da çok bekleyen vardı.. Boğazımda düğümlendi cümleler, ağlama isteği..Gözümde biriken yaşlar. Ağrıma gitti. Gururuma dokundu durum..İçim acıdı. . Çıktım.O kadar güzeldim ki... Görmedi ben Görmüyor beni HERKESİ GÖRÜYOR. .. BEni görmüyor. . Gördüklerinizin sizi görmesi dileğimle  Sevgim üstünüze olsun 
1 lira olmadan kaldın mı cebinde ,gece yarısı sokağın ortasında öylece?  Kaldım ben..Geçen gece öylece kaldım..Yürümek önemli değil ,gidersin gideceğin yere..Mesele, o etek ve o muhitte yürümek  Hangisi daha zordu bilmiyorum. Grip olmam mı,kanamamın olması mı,kalp kırgınlığım mı,yoksa açlıktan midemin sırtıma yapışmış olması mı? Belki hepsi.Dile kolay,2 kilometre Gece yarısı,o muhit kısmını unutmamanızı rica edeceğim.  Yardım istediğim polislerin nezaketi takdire şayan idi. Onlar hanfendi diye hitap ederlerken. Yanıma yaklaşan adamın ,"çalışıyorsan benim çok param var demesi, traji komikti. Çok belliydi her halinden olmadığı.  Benim. ..s...git çıkışımla neye uğradığını şaşırıp,100 metre gidip durup,seni tatmin edebilirim demesi de ayrı bir komediydi. Git benim başımı belaya sokma diye azarım, ..İçimden şu cümleyle tamaçladığını. ..Git yoksa ben beceririm seni.! O gece tatsız sonuçlanmadı. Arabadan laf atanlar, Aksaray 1 2 diye, yanıma yaklaşan genç bir adam,ve motorsik
Image
Hüzün var bende bu akşam Herşeyi bırakıp gitme isteği var Yarın akşam onu görecek olmanın Heyecanı yok içimde Sadece. .İstenmemenin verdiği burukluk var Ölme isteği var bende bu akşam Başka dünyalara gitme arzusu var Korku var, yalnızlık korkusu  Sesizlik var bu akşam Bir dost sesi duymak arzusu  Saçımın okşanmasına ihtiyacım var bu akşam Kocaman sarılmasına birinin.. Boşluk var bu akşam Sevilmeye duyduğum özlem var Büyük yalnızlık var bu akşam Sağırların duyduğu, amaların gördüğü. Çok çok çok....Çocukluk var bu akşam Eli havada tutacak olanı bekleyenbekleyen
Image
    Sana gitme dememesinin sebebi,onda olmama Ne demek bu dediğinizi duyar gibiyim.Şu demek:Onda bir yeriniz olsaydı, siz onu uyardığınızda paniğe kapılır, telaşlanır, gitmemeniz için elinden geleni yapardı. Hiçbirşey yapmıyor, oralı bile olmuyorsa, umurunda değilsiniz demektir.       Biliyorum, acı .Ama gerçek.Seven insan, sizsiz kalmayı göze alamaz. Siz olmadan ne kadar sıkıcı bir hayatı olduğunun farkındadır. Emek sarfeder .Gözünüzün içine bakar. Vaktiyle,benşm içşn önemlisin, seni seviyorum, sana değer veriyorum.Nolur bu değeri bana yitittirme diyen adamın, gittiğimin farkında olmaması gibi.. Tüm ifade edişlerime rağmen kendimi:Gitme,Dur dememisi gibi. . Mecbur kalır insan bazen. Gurur var ya biraz da olsa.İstenmediği yerde durmamalı. Yol almalı. Şu bir gerçek ki.... Ancak gidilince bilinir bazen kıyet Giderken KAL diyenleriniz olmasını diliyorum Sevgim üstünüze olsun
Image
Sahil kasabalarının vazgeçilmezidir. Önce o tuhaf kalabalık gider.Kalanlar rahat bir nefes alır.Sokaklar, plajlar biraz ferahlamıştır. Aradan zaman geçer. Okullar açılır. İkinci grup gitmeye hazırlanır. Yüzlerde buruk bşr ifade. Gözler denizde. Yanında üç ayını geçirdiği dostlar,,oturur kalır o yazın son günü deniz kenarında. Vedalaşılır. Düşülür yollara. Çocuklar biraz mahzun biraz heyecanlı, küçük valizleri ellerinde, ailerinin peşi sıra.  Köpekler,kediler, kuşlar onlar biraz şaşkın,biraz mahzun kalanların etrafını sararlar heyecan ve telaşla, gitme dercesine.  ARADAN zaman geçer,birkaç hafta, bazen bir ay.Eylül ü tamamlamak isteyenler var güçleriyle direnirler.Hava soğumasa bari..En çok kullanılan cümledir artık.Eylül kokmaya başlamıştır.Hava durgun,sakin, deniz berraktır. Yengeçler özgürlüklerini ilan edercesine mutlu, neşeli, koşturur dururlar.Sessizlik ve dinginlik hakimdir ortama. Ağaçlar sonbahara hazırlanmanın hüznü içinde dökerler yapraklarını. Bazen de kırılır dalları.
Babamı özledim. Emel'i özledim. Annanemi, dedemi özledim.Radyo tiyatrosu vardı eskiden. Okuldan gelir, hemen radyoyu açardım.Kapımı kapatır, büyülü dünyanın içine bırakırdım kendimi. Afacan Beşler serisini okurken de aynı dünya beklerdi beni. Bebeklerim, trenlerim, domino taşlarımla da değişik dünyamın içine başlardı yolculuğum. Kilolu idim ve alay konusuydum. Yanıma gelmeye utanırlardı, boyumda uzundu çünkü. Yalnız değildim ama.Bahsettiğim dünyalardaki tüm arkadaşlar benimle idiler. Babam hayatım boyunca tanıdığım en zeki, en bilgili adamdı.Zordu. Ama o  varken güvende idim Aman ilk direnişimde ona karşı oldu.Babam.Nasıl özledim nasıl.Babam olsaydı.. Büyüdüm baba sen gidince büyüdüm. Katı oldum, sert oldum.Sana karşı başlattığım direnişimi her yerde sürdürüyorum  Özledim bana.Sen hiç paylaşamadın hayatı benimle. Ben çok özledim seni Baba.Emel'i alıp gelsen, beni de oraya götürsen. . Ben bu dünyayı sevmedim bana.Katı,vicdansız, kötü,sevgisiz bu dünya. Beni de alın yanı
Image
Biraz, az   Biraz diyorum, biraz sevseydi.. Ben ona her sabah müzik,video,fotoğraf, şiir,yazı göndermekten bıkmazdım, sıkılmazdım ki.16 aralık da 3 yıl olacak.Artık konuşmuyoruz. Yazışmıyoruz. Ben aramızda özel bir bağ olduğunu düşündüm. Öyle hissettim. Yokmuş.  Hep Böyle Kal şarkısını ilk ay göndermişim. Nereden bilirdim,onun da aynı olduğunu.Ben yine severdim öylece, Dokunamadan. Ama...Neyse .Söylenecek çok kelime var.Güç yok ama sarfedecek. Nasıl anlatılır ki duygular. Düşünsenize. .İzlediğiniz bir filmi o da izlesin,çektiğiniz bir fotoğrafı o da görsün,dinlediğiniz o müzikten mahrum kalmasın, hasta olduğunuzda o da bilsin,güneşin batışını, ayın doğuşunu yanınızda olmasa da sizinle izlesin diye tümünü paylaşmaya çalışmak ve buna rağmen yok sayılmak. ...Tuhaf biliyorum. Dokunmadan, kahve bile içmeden bu kadat sevmek tuhaf.Karasevda tam 3 yıl karasevda. Ölmedim. Öldüm ama hergün yok sayınca. Ona gönderdiğim fotoğrafları kimseye göndermedim, en güzel en estetik hallerimi .Eylül
O sevmiyor seni.Çok pardon SON zamanlarda aşktan yana dem vuranların adeta sayısı arttı. Ortak nokta şu..Seviyor mu? Sevmiyor mu? Sevgi nedir?Sahip olmak değildir. Uzaktan da sevebilir insan. Burada bir sorun yok zaten. Aramıyor.Beni seviyor noktasında başlıyor problem.  Sevmiyor. Üzgünüm. Hiç aramıyor ve yazmıyorsa umurunda değilsin demektir. İlgilenen ve özleyen insan aramadan ,yazmadan duramaz çünkü.Merak eder .Yüzünü görmek, sesini duymak ister.Burnunda tütersin. Koşa koşa gelmek ister. Özetle, aramıyorsa umurunda Değilsin demektir. Bunu kabullenmek biraz zordur.Sevilmek ister insan .Birinin seni sevmediğini kabullenmek zor iştir.Ego sarsılır, özgüven zedelenir. Bazen bu iş "olsun ben onu seviyorum yeter"şeklinde devam eder.Sevmediğini, umurunda olmadığını kabul edilince vazgeçmek arasındaki süre,duygunun yoğunluğuna bağlı olarak değişir. Mesela 3 yıl önce anlamışsındır seni sevmediğini, kabullenmek için 3 yıl beklemişsindir.  Egoyu ve özgüveni yerlerde süründü
İyi ki.... Köşe başında o çocuğu iyi ki öpmüşüm o yaz.İlkokulda yazın aşık olduğum uzun adama sana aşık oldum demişim iyi ki.İyi ki sevmişim kuşları, kedileri, köpekleri.İyi ki yaşamışım onlarla. İyi ki sevdalanmışım bir kış günü son aşkıma. 20 kişilik grubun tek ortak noktası ve grup lideri olmuşum iyi ki.Bir gece de 5 bara gitmiş ve alkol almadan eğlenmeyi becermişim iyi ki.20 erkeğin arasında tek kız olarak oturmuşum gece 4 lere kadar ,iyi ki.  Bir anda evi terkedip, hiç bilmediğim bir şehre gece yarısı sevdiğimin peşinden gitmişim iyi ki.  İyi ki çok iyi insan olmuşum. Zeka ve akıl benimleymiş iyi ki.Cesur olmuşum. ,Pes etmemişim iyi ki.Sevmişim, sevmeyi bilmişim iyi ki İYİ Kİ insan olmayı başarmışım. İyi ki  insan olmayı başarmışım Dostlarımı unutmamış
KIRLANGIÇ Her zaman sevdim hayvanları. Hatta insanlardan çok sevdim.Çocukken annem astım hastası olduğu için eve alamadığım bir kedi vardı.Adı kediydi. O kadar ciddi bir kediydi ki,sevimli bir isim koyamamıştım. Hergün aynı  saatte gelir,yemeğini yer ,biraz yanımda oturur,geldiği gibi,sakin ve ağır adımlarla giderdi.Geçmiş vakit ,hamile de kalmıştı sanırım birkez, ama yavrularını hiç getirmedi. Birgün gitti, gelmedi.Ertesi gün bekledim,sonraki günlerde. ..Aradım tüm kasabayı o çocuk halimle.Kedi ' yi bulamadım  Maceram böyle başladı hayvanlarla. Tavuklar,Tavşanlar, kediler köpekler. Bir ara eve sayısız kedi ve köpek olduğunu hatırlıyorum. Alerjik olmama rağmen .Hasta olduklarında ve Öldüklerinde yaşadığım tarifsiz acıyı vicdan sorgulamasını, yaşatmak için çabamı kelimelerle ifade etmem mümkün değil.İnekler, atlar insanların göstermedikleri sevgiyi ve arkadaşlığı gösterdiler bana her zaman  KEDİ varken ev sahibi arka bakçeye civciv aldı. Çok tatlı küçük canlılar büyüdüler. Herg
Sıkıldım Aşktan kaçanlardan  Korkaklardan  Kaldıramayacakları yükün altına girenlerden  Hoyrat  davranışlardan  Kalıba sokulmak istenmekten  Özgürlüğüme saldıranlardan  Seksle aşkı karıştıranlardan  Sevgiyi kullananlardan  Saçmalıklardan  Çelişkilerden  Kaçmalardan  Kovalamacalardan Ayağı sürekli frende olanlardan Samimiyetsiz duygulardan  Sıkıldım Cesaret
Image
Yeter artık..Bu iş çok uzadı. Kendini toparla. Ayağa kalk.Spor yap..İşleri çözümle.Beni dinlemek zorundasın. Bütün planlarım altüst oldu.Her yerini yaralarla doldurdun. İyileş artık! Bunu bana niye yaptın?  _Seni korumak için?  _Korumak  mı?Acı çektirerek mi? _Evet. Pekala dinle şimdi.Dinlenmeme izin vermedin. Olur olmaz insanlar için üzüldün. Herkesi çok sevdin. Yardımlarına koştun. ..Çok iyi insan oldun,fazlasıyla kendinden verdin.Kendin yapmadığın için onları nasıl bu kadar kırıcı olduklarını anlamadın. Seni aramayanları bile defalarca aradın. İnsandır hata yapar diye düşünerek defalarca affettin. Ta ki onlar seni sırtından bıçaklayana kadar. Olgun oldun her durum karşısında. Aşkların ayrılıkların arkasından üzüldün sesini çıkarmadın. Herkesi iyi zannettin. Herşeyi hallederim zannettin. Yoldun. Yoruldum demedin. Yük ağır geldi. Belli etmedin. Her acıdan  sonra hemen ayağa kalktın. Güçlüyüm hallederim güçlüsün halledersine döndü. İnsanları buna alıştırdın. Kendi hayatından çal