ilk Aşkım Tiyatro

İlk aşkım tiyatro diye hatırlıyorum 
Belki de değildi. Bale idi. Hiç yapmadım. Çok istedim balerin olmayı, trt de Fındıkkıran Balesini izleyince, yada daha önce. Opera mıydı yoksa ilk aşkım. Bilmiyorum. Yoksa Ocaklar köyünde yazları tatile gelen yakışıklı şu adam mıydı, uzun adını verdiğim. Ne yakışıklıydı bilseniz. Bir gece gideceklerini öğrenip karşısına geçtiğim Uzun. .
Cesaretimi topladım, suç ortağım teyzem ve kahyamızın kızı ile paylaştım, geçtim karşısına .Merhaba, sizi ben çok beğeniyorum dedim. Gözlerimin içine baktı, yüzünde bir gülümseme ile teşekkür ederim, çok güzel bir genç kız olacaksın dedi. Aşkımı ve beni hiç küçültmeden. 
İlk aşkım tiyatro acaba Columbodan sonra mıydı? Hani meşhur dedektif Columbo, kapımın arkasında kocaman posteri olan Columbo. Acaba ilk aşkım o muydu? Ne çirkin adamdı. Uzun bir pardesüsü; tatlı bir yardımcısı bir de papağanı vardı. Aşk işte unutmamışım; ))O günden sonra anladım ki ben çirkin adam seviyorum. Çünkü hiç yakışıklı adam olmadı hayatımda. Hatta göbekli ve saçsız olanlar da oldu. Karizmatik olsun yeter ve zeki ve tatlı ve ...neyse duralım burada. Konu tiyatro idi değil mi? 
Dedeme de aşıktım sanırım. Bu arada bir kız arkadaşım da ilgi alanımdaydı sanırım 
Neyse dönelim tiyatroya. Sahnede bir aktris.İçinizden diyorsunuz ki "Aynı ben ".Veya bir adam var sahnede. Ne kadar da size benziyor değil mi? Aynanın en büyüğünü tutar tüm topluma tiyatro. Bakarsınız, bir aydınlanma gelmiiş, sizi sizden almış götürmüş başka size. Üç kere değil beş kere izlemiş ana doymamışsınız. Görmek istiyorsunuz olanı biteni,kendinizi, zamları, aşkı, şiiri, şarkıyı. Bazen müzikal, bazen vodvil, bazen dram, bazen komedi içinde kendinizden geçiyorsunuz. Hele bir de sahnede devleşen oyunculara denk geldiyseniz. ...Içinize giriverir çocuksanız, içiniz çocuksa .Yanınızda aynı ortamı paylaşan bir sürü yabancı ile birlikte tek vücut olursunuz. Gözleriniz yaştan yada gülmekten ıslanmış halde bakarsınız o yabancılarla birbirinize, nasıldı oyun iyiydi hiç beğenmedim dercesine. Bazı oyunlar eve gittiğinizde sizinle gelirler. Bazı oyuncular da onlarla gelir.Bir saatte unutulur yada  hiç unutulmaz oyunlar .
Tiyatro yapmaya, işin içinde olmaya karar verdiyseniz, yapamadığınızda bile inemezsiniz sahneden. En salonu o sahne olur, bazen kumda oynarsınız arkadaşlarınıza, bir tirad dilinize takılır, oyun yazmak için sürekli malzeme toplarsınız fark etmeden,içinde olmadığınız her an erir bitersiniz de kimselere belli etmezsiniz, ben yönetsem ne yapardım dediğiniz oyunlar olur, aklınız fikriniz sahne ve kuliste olur, Oscar törenlerinde alkışı kısıtlamayan seyirci ağlatır sizi.
Bir oyuncu çalışır, durmaz. Dans Eder , şarkı söyler. Hiç durmadan okur. İyi bir aktor uzun bir süreçten sonra çıkar sahneye.Bir oyun için çok uzun araştırma dönemi geçirilir. 
  Sanatçı olmak için doğmuşsanız .



;Başka meslek yapma şansınız yoktur! 

İşte bu sebeple sanatçıların sınavı zaten ağırdır. Onlara saygı duymak dışında tek bir davranış sergilemek saygısızlığın en büyüğüdür. 
Yaşasın tiyatro. Yaşasın tüm aşkla bu meslekte emek verenler. 

Comments

Popular posts from this blog

Yara