KUŞLARLA UYANMAYI SEVİYORUM
Sabah çok erken uyanık olursanız ve biraz da sessiz bir yerde iseniz işte o zaman çok şanslısınız demektir. Doğayı, kuşları, martıları, denizi, kumruları, serçeleri duymak için büyük bir fırsattır bu. Özellikle kuşlar sizi bu dünyadan başka bir dünyaya götürür. Onları dinlerken uçtukları yerlere gidememekle beraber ruhumu gönderirim. Birbirleriyle konuşmalarını, çağrılarını, heyecan ve sevinçlerini hissederim.Adeta uyandıkları için sevinçlidirler. Uçmak onlar için eğlence gibidir sanki. Gördükleri, rastgeldikleri herşey keyiftir. Belki akşam için nasıl yiyecek bulacaklarını ,uçulacak güzergahı belirlerler. Anne kuşlar yavrularına doğru uçmayı öğretir. .
Ben ruhumu kuşların yanına gönderirim. Bedenim kahve içerken yada hikaye yazıp oyun okurken ruhum onlarla birlikte bir alçalır, bir yükselir. Ben de çığlık atarım martılar gibi, şakırım yada kırlangıç ve serçeler gibi. Bu arada kırlangıçlar gittiler. Haber vermeden sessiz sedasız bilmiyorum nereye ama gittiler. Leyleklerde gitmişler. Kumrular gitmezler. Onlar kar kış yaz bahar aynı dallarına gelirler.
Kuşlarla uyanmayı seviyorum. Herkes uyurken özgür doğa. Sadece saf sessizliği dinlemek huzur veriyor bana. Kornalar, bağırmalar, inşaat sesleri ve insanlar olmadan doğa o kadar güzel ve verimli ki!
İnsanın ihtiyacı ne kadar çok doğaya, o ölçüde az doğanın ihtiyacı insana. Denizin poşete, pet şişeye, metal kutuya ihtiyacı yok mesela. Ağacın ateşe ve kesilmeye ihtiyacı yok. Kuşların ve hayvanların spor adı altında avlanmaya ihtiyaçları yok.
İnsanlığın ise doğanın tümüne ihtiyacı var. Farketse :Güneş olmadan hayat olmayacağını, yeşiş olmadan nefes alamayacağını, hayvanlar olmadan dengenin bozulacağını ve tüm bunların kendi sonunu getireceğini bir farketse işte o zaman zarar vermek yerine teşekkür etmek için kimbilir neler yapar.
Doğaya muhtacız! Farkındalık için çok geç olmadanaçınız gözünüzü

Comments

Popular posts from this blog

Yara