Kalabalıktı. Her yaş ve cinsiyetten insan vardı. Kadınlar, gençler, yaşlılar, ünlüler, zenginler, fakirler.Genelde böyle yerler sosyalleşmek için çok uygundur.Sohbet eder insanlar, uzun süredir görüşemeyenler. Kimse konuşmuyordu, çok üzgündü herkes,ağlıyorlardı. Bazıları donup kalmıştı. Öylece dikiliyorlardı. Büyük bir alandı burası. Ferah bir yerdi. İleride, çok yakın dostlarını gördü. İkisi de donup kalmışlardı. Konuşamıyorlardı. Annesi, yıkılmış, küçülmüştü. Yanında, tanıdığı ve çok sevdiği annesinin arkadaşları vardı. 2 senedir kendisini hiç bırakmayan adamı gördü. Her durumda telefonun ucundaki adamı. Dostunu, adeta kendini yargılamayan ikinci insan. Bankadaki danışmanları  belediye çalışanları, sahildeki tanıdıkları. .Kim yoktu ki..25 Sene, her an yanında olan adamda oradaydı. Sevgi idi bağları, dostluktu. Çok üzgündü, annesinin yanındaydı O da.Herkes konuşuyordu, ufak harflerle. "Nasıl olur?","Çok iyi insandı "
Aşık olduğu adamı aradı gözleri. 4 yıl karasevda olmuş, kavuşamamış, kahve bile içmemişti. Yoktu.!! Gelmemişti. O tanınıyordu. Ünlüydü ve gelemezdi. 
Bir hareketlenme oldu. Araba geldi. İçinden O indi. Baş köşeye kuruldu. Kendini izliyordu büyük bir heyecanla. 
Kürsüye onunla bir yolda yürüyen, ruhunu anlayan, hocası gini olan adam çıktı önce.Çok çabaladı. Çabaladı. Ve yoruldu, dedi. Cebinden bir kağıt çıkardı sonra. Hepinize mektubu. Okumaya gayret edeceğim, diye ilave etti. Büyük bir azimle okumaya başladı. 
"Ben yanlış gelmişim dünyaya. Canımı yaktı nu dünya. Öldüm hergün üretemedim. Çok küçüktüm, sanatçı olmaya karar verdiğimde, olmadı. Vazgeçmedim ki.Direndim, her sabah 6.45 te kalktım, çalışır gibi. Sonra sevmekten de vazgeçmedim. Aşktan da. Olmadı. Çocuk da sevdim. Olmadı. Ben yoruldum. Sıkıldım. Sevgisiz, hoyrat ve kaba olan bu dünyada saha fazla ısrar etmek istemiyorum. Sevgim üstünüze olsun. Sevgide kalın. İyide kalın.Sizi seviyorum. Beni unutmayın. Aşkla kalın. Hoşçakalın. "
Son kelimeler güçlükle çıktı ağzından. Mektup bittiğinde hıçkırık seslerinin sayısı artmıştı. Bu sırada omuzunda bir el hissetti. Bu ,16 yıl önce 36 saatte kaybettiği teyzesinden başkası değildi. Kocaman gülümseme oldu yüzünde. "Ne çok özlemiştim seni ""Anneni yalnız bıraktın, dedi teyze. Bu konuda anlaşmıştık."Kabul edelim dedi. Annem bizden daha güçlü oldu her zaman. Sen ve ben zayıftık. Sadece daha iyi rol yaptık. Duygusal insanlara yer yok bu dünyada. "
Hemen arkalarında yeni kaybettiği dostu, o sıcak gülümseme ile onlara bakıyordu. Sarıldılar. Kahyası da gelmişti. Çok özlemişti yaşlı adamı. İşte oradaydı. Bütün heybetiyle annesinin gençliğini burnundan getiren, çocukluğunu öfkesi yüzünden kabusa çeviren babası oradaydı. Baba dedi. Seni de özledim. Sarıldılar. Uzun zamandır gülmediğini farketti.Gülüyordu. Hep beraber oradan ayrılmaya başladılar. Dönüp göz ucuyla arkasına baktı. Size dedi sevgi gönderiyorum, yakalayın. 
Kalanların içi ürperdi bir anda. ..Dediler ki 
"Özür dileriz. Biz sevmeyi bilemedik "

Comments

Popular posts from this blog

Yara