Sevmek...
Beğendiğin için sevmezsin, sevdiğin için beğenirsin. Yok..Aşktan gözün görmüyor değildir. Aslında gerçek aşk ve sevgide beğenmediklerinle beraber alırsın hayatına. Görürsün kocaman göğüsleri, küçücük erkeklik timsali olan penisi, kocaman kafası, büyük bir ağzı, çirkin bir vajinası, büyük bir burnu, yamuk ayakları, üst üste binmiş dişleri vardır ve senin umurunda bile değildir. 
Hemen onları unutur, derhal güzel ve olumlu taraflarına çevirirsin bakışlarını. Sevginin dozu arttıkça bu hoşlanmadığın yada yeterince iyi olmayan tarafları bile sevimli görünür gözüne. Bazen şanslısındır, dünyanın en güzel gülüşü onunkidir. En güzel sesi, en güzel gözleri, en güzel kolu, eli,ayağı. ..
Yok diyorsunuz görüyorum evlerinizde, kafelerde, avmlerde sizi.Sana öyle geliyor aşıksın çünkü diyorsunuz. Biliyorum Belki bazılarında ama gerçek payı olanlarda yok değil hani :)Dünyanın en güzel gülüşü onunki dediğim gibi.Bana gülmüyor o başka tabii. Gözlerinin çevresi bana kırışmıyor yani.
Konuya dönersek yeniden.,dün biraz düşündüm ayazda deniz kenarında çok düşünüyor insan yürürken. Dedim ki sen mesela kirli iç çamaşırını gördün o anda biter sende, hadi kandırma beni. 
Ben cevap verdim bana. :,Hayır, alıp yıkarım. Hadi oradan dedim ama kendimi ikna edemedim ve ilave ettim, ütü yemek. ..
_Evet hoşlanmam. Ama sevince. .yaparsın. 
Yani ne zaman batar bunlar insana. Duygu bitince. O zaman yataktan kalktığında döktüğü tüyleri, gülüşü, bazen sesi,bencilliği, suratsızlığı, hepsi dağlar tepeler kadar yüksek olur gözünde. 
Bazen sıkılarak tahammül edilen ilişkiler vardır. Onlar bağımlılık, alışkanlık, savaş,vazgeçmeyi kaybetmek diye tanımlamak yüzünden devam eder. 
Özetle sevmek, onu onun özü için sevmek demektir .
Sevmek sadece sevmek demektir 

Comments

Popular posts from this blog

Yara